Diriliş mi?

28 Ocak 2025 12:00

Ulaş Kalkan yazdı.

Antalyaspor’un tarihine ve taraftarının yüreğine işlenmiş bir gerçek vardır: Biz bir bütün olduğumuzda, bu şehirde yer yerinden oynar. Sezonun inişli çıkışlı temposunda, Beşiktaş gibi güçlü bir rakibe karşı alınan 1-1’lik beraberlik, belki üç puan kadar değerli değil ama takımın ruhunu yeniden bulduğuna dair umut veriyor. Özellikle Erdal Rakip’in golü, futbolun estetiğini hatırlatan bir vuruştu. Rakip savunmanın tüm direncine rağmen bulduğu o açı ve topa verdiği falso, tribünlerdeki herkese “İşte bu!” dedirtti. Böylesine bir gol, yalnızca skoru eşitlemekle kalmadı, aynı zamanda sahadaki mücadele ruhunun da bir yansıması oldu. Maçın son anlarında, golü yedikten hemen sonra bir diriliş inancı gördüğümü hissettim.

Sezonun geneline baktığımızda, takımın performansı ne yazık ki beklentilerin altında kaldı. Düşme hattının hemen üzerinde geziniyoruz ve bu durum sadece puan tablosuna değil, tribünlere de yansıyor. Taraftarın tribünlerden uzaklaşması, kulübün kimliğine zarar veren kararların bir sonucu. Sezon genelinde inişli çıkışlı bir performans sergilediğimiz bir gerçek. Dört maçlık mağlubiyet serisinin ardından alınan bu beraberlik, düşme hattından uzaklaşma çabalarımızda küçük ama önemli bir adım oldu. Ancak, puan tablosundaki konumumuz hâlâ tehlikeli bölgede ve daha istikrarlı sonuçlara ihtiyacımız var.

Sezonun genelinde yaşadığımız sorunlar, bu maçta da kendini belli etti. Takım olarak yüksek bir enerjiyle oynasak da Kenan Piric’in performansı ne yazık ki yine sınıfta kaldı. Bu seviyenin kalecisi olmadığını her maç yeniden kanıtlayan Piric, hem yan toplarda hem de pozisyon alma konusunda büyük eksiklikler gösteriyor. Beşiktaş’ın golünde de daha çabuk bir refleks gösterebilse belki de o pozisyonu önleyebilirdi. Kaleci mevkisinde yaşanan bu problemin, devre arası transfer döneminde mutlaka çözülmesi gerekiyor fakat beklentilerimizi küçük tutmaya alıştırdılar.

Bununla birlikte, Sam Larsson’un sahadaki liderliği ve oyun zekası, maçta dikkat çeken bir diğer unsurdu. Larsson, topu ayağına aldığı her an fark yaratabileceğini gösterdi. Oyun kurmadaki etkinliği, akılcı pasları ve rakip savunmayı zorlayan hareketliliğiyle takımın hücum hattının en önemli parçalarından biri oldu. Larsson’un bu formunu sürdürmesi, ilerleyen haftalarda daha çok puan kazanmamıza katkı sağlayabilir. Bunun yanında Djenepo, Güray ve Bünyamin de bu maçta performanslarını çok beğendiğim oyunculardı.

Sonuç olarak, Beşiktaş karşısında alınan beraberlik, düşme hattından uzaklaşma mücadelesinde bir adım daha atmamızı sağladı. Ancak bu adım, Antalyaspor’un gerçek kimliğini yeniden bulması için yeterli değil. Bu kulüp bizim, bu şehir bizim. Antalyaspor atkılılarındır ve hiçbir yönetimsel hata, hiçbir başarısızlık bu gerçeği değiştiremez.

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.