Bildiğimiz Senaryo
Ulaş Kalkan yazdı…
Ben bu hafta gördüklerimi kısaca özetleyerek başlamak istiyorum:
- Bu takım hazır değil. Hem fizik-kondisyon olarak hem de nitelikli oyuncu sayısı açısından hazır değil.
- Takım topa bir şekilde sahip olabiliyor ama o topla ne yapacakları konusunda pek fikirleri yok. Hücum organizasyonu konusunda henüz bir uyum yok.
- Bazı oyuncular bu takımın da bu ligin de seviyesinin çok çok altındalar. As ve yedek herhangi bir şekilde bize fayda sağlamalarının imkânı yok.
- Naldo’nun gelmesinden bağımsız, bu takımın acilen seri bir stopere ihtiyacı var.
- Sen ne oynarsan oyna, maçın sonucunu hakem belirler.
Öncelikle sezon başı olması sebebiyle fiziki olarak hazır olunmayışının sebepleri ne kadar anlaşılabilir olsa da profesyonel oyuncuların profesyonel futbol sezonuna başlarken fit bir halde olması gerektiğini düşünüyorum. Hadi bu alışkını olduğumuz genel bir yanlış diyelim, takımın da hem savunmada hem hücumda çok ciddi ihtiyaçları var. Bunu geçen hafta Bahadır’ın ilk 11 oynaması ve bu hafta Milosevic’in sahaya sürülmesinden de okuyabiliriz.
Takımımız, özellikle de hücum hattımız daha yeni bir araya gelmiş bir grup. Birbirlerini pek tanımıyor, sahada birbirlerinin bir sonraki adımlarını tahmin etmekte güçlük çekiyorlar. Bu da kolay pozisyonlarda yanlış kararlara, çok öne ya da geriye atılan paslara sebep oluyor. Bu paslardan oluşan basit top kayıpları da hücum pozisyonu almış takımın gafil avlanmasına sebep olabilir. Bir an önce hücum grubunun birbirleriyle kaynaşmasına, sahada birbirlerini daha iyi okumalarına ihtiyacımız var.
Ömer Toprak, Veysel, Bahadır, Naldo… Gözler Diego ve Celutska’yı arıyor resmen. Naldo giderken de kötü ayrılmadığımız, döndüğü için de sevindiğim bir oyuncu olsa da artık 34 yaşında. Ömer 34, Veysel 35… Yaş sadece bir sayıdır belki ama bizim ligimiz seviyesinde işler öyle olmuyor. Savunmacıların zaten hantal olması yönündeki yaygın durumun yanı sıra yaş ilerleyince hareketlerdeki ağırlık ciddi sorunlar yaratabiliyor. Eldeki bu stoper tandemi ile geriden oyun kurmayı deneye deneye ömrümüzden yiyoruz.
Ve geldik hakeme… Bir verilen bir de verilmeyen penaltı var maçta. Bu bir hakemin nasıl oyundan bağımsız bir şekilde skoru değiştirdiği maçlardandı bana göre. Artık sitem de etmeye gerek yok, VAR geldiğinden beri iyiye gitmesini beklediğimiz hakem kararları daha da kötüye gitmişken sitemin lüzumu yok. Fredy’nin bileğine basıldığını sahadakilerin de ekrandakilerin de hiçbir tanesi bile görmediyse, demek ki başka tarafa bakmaları söylenmiştir diye düşünüyorum. Bu yüzden hakem performansını tartışmaya gerek bile duymuyorum. Sadece kısa sürede unutulacak bir başka “Skandal” daha.