Antalyaspor Sahada Kazandı, Peki Ya Tribünler?
Ulaş Kalkan yazdı.
Antalyaspor’un bu sezon yaşadığı kırılgan yapı, alınan her galibiyetin suni bir rahatlama sağladığı ancak gerçek problemlerin göz ardı edilmediği bir dönemin özeti gibi. Kasımpaşa karşısında alınan 2-1’lik galibiyet elbette sevindirici ama tribünlere bakınca her şeyin yolunda olmadığını anlamak zor değil. Taraftar, bu yönetime inanmıyor, güvenmiyor ve bu yüzden tribünler boş. Onlar olmadan bu kulübün kimliğinin eksik kaldığını sezonun her anında görüyoruz. Yine de sahada mücadele eden, formaya aşkla bağlı futbolcuların hakkını teslim etmek gerek.
Maça dönecek olursak, takımın belki de en önemli iki oyuncusu sahne aldı. Sezon başından beri hep vurguladığımız gibi Kaluzinski, bu takımın merkezidir ve öyle kalmalıdır. Oyun aklını ve teknik kapasitesini bu maçta bir kez daha konuşturdu. Savunma ile hücum arasındaki bağlantıyı kusursuz şekilde kurarken, “Top Antalyaspor’da kalmalı mı, hızlı hücuma mı çıkılmalı, yoksa tempoyu mu düşürmeli?” sorularının yanıtlarını sahada veren isimdi. Onun oyundaki varlığıyla Antalyaspor’un pas kalitesi ve oyunun yönünü değiştirme becerisi üst seviyeye çıkıyor.
Samudio ise maça ağırlığını koyan diğer isimdi. Bitmek bilmeyen enerjisi, mücadele azmi ve hücumdaki etkinliği ile takımın en iyisiydi. Attığı golle galibiyetin mimarlarından olurken, sadece skor katkısı değil, sahadaki varlığıyla da fark yarattı. Oyunun iki yönüne de etkisi olan bir performans ortaya koydu ve açıkça gösterdi ki Antalyaspor’un bu zorlu döneminde fark yaratacak oyuncuların başında geliyor. Eğer teknik heyet doğru tercihler yaparsa, sezonun geri kalanında da Samudio gibi oyuncuların katkısıyla ayakta kalabiliriz.
Ancak şu gerçeği göz ardı edemeyiz: Taraftar, sadece kötü sonuçlardan değil, vizyonsuz bir yönetim tarzından da uzaklaşıyor. Şehirle, kulüple, takımla bağı zayıflayan bir tribün ortamı oluşuyor. Bu tabloyu tersine çevirecek olan yine futbolun en büyük aktörü olan taraftardır. Ama onları geri kazanmanın yolu, yönetim zihniyetinin değişmesiyle mümkün olur.
Sonuç olarak, kazandık, sevindik ama gerçekleri de göz ardı etmedik. Taraftarlar olarak Antalyaspor’un bizim olduğunu ve bizim kalacağını her fırsatta hatırlatmaya devam edeceğiz. Sahada savaşan, formanın hakkını veren oyuncularımızın yanında duracağız ama aynı zamanda bu kulübü kimsenin kişisel egosuna oyuncak etmesine de izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz sadece 90 dakikalık değil, sezonluk değil, Antalyaspor var olduğu sürece devam edecek.