Tarihi Sezon

Antalyaspor Kulübü’nün geleceğinin nasıl şekilleneceğinin belirleneceği çok önemli bir sezonu geride bıraktık. Sene başında ayrılan futbolculardan sonra camia olarak karamsarlığa bürünmüş, hatta bu sene ligde tutunabilmenin hesaplarını yapar olmuştuk.

Lig öncesi takımı hazırlayıp nokta transferlerle lige iyi bir giriş yapmamızı sağlayan Engin Korukır hocamıza bir teşekkür borçluyuz. Onun aldırdığı futbolcular şampiyonluğun mimarları oldular.

Gönül onunla beraber bu zafere ulaşmak isterdi ama şartlar buna müsaade etmedi. Sonrasında Hami Mandıralı ve ekibi belli bir dönem başımızda bulundu. Takıma ne kadar katkı koyduğu tartışabilir ama harcadıkları emek için onlara da şahsım adına teşekkür ederim. İç sahada alınan ağır yenilgiler olmasa belki hâlâ kulübün başında görev yapıyor olabilirdi.

Gelelim şampiyon hocaya… Yusuf Şimşek’i futbolculuk döneminde Denizlispor formasıyla bize karşı oynadığı dönemlerden hatırlarım. Hatta neden Antalyaspor formasını futbolculuk döneminde giymediğini hep merak etmişimdir. Kısmet hoca olarak bu arma altında görev alıp takımı şampiyon yapmaktaymış. Kendisine ve ekibine, en başta genç futbolculara verdiği şanstan dolayı teşekkür ederim. Özellikle Ömer Kandemir ve Oğuz Mataracı gibi gençleri belki de onun sayesinde kazandık. Bu futbolcular da şampiyonluk maçında yaptıkları katkılarla bir üst lige çıkmamıza vesile oldular.

Sezonun geneline baktığımızda bir üst lige çıkmayı hak ettiğimizi şahsım adına söyleyemem. Defalarca ayağımıza gelen kısmetleri tepip olmayacak maçlarda puan kaybedip bir türlü kendimizi ilk ikiye atamadık. Oynadığımız futbolla belki ligi 7-10 arası bir yerde tamamlayacakken şahsi becerilerin ve bazen de şansın yardımıyla playoff potasından hiç çıkmadık.

Bu sene iyi futboldan daha önemli olan şey, bu takımın gelecek sene bir üst ligde mücadele etme zorunluluğuydu. Bunu da elde ettik ve bence önemli olan da budur.

Şu dakikadan sonra daha zor bir dönem başlıyor. Bu takımı bir üst ligde tutabilecek transferlerin yapılıp kadro uyumunun sağlanması gerekiyor.

Baştan söyleyeyim yaşını başını almış vasat yabancıların takımda yer almasına şahsen karşıyım. Onlara ödenecek parayla genç futbolculara yatırım yapılmalı. Hatta gerekirse kendi özkaynaklarımızdan yararlanmalıyız.

Önümüzde Sakıb Aytaç, Emre Akbaba, Osman Çelik, Oğuz Mataracı, Ozan Evrim Özenç gibi genç futbolcuları değerlendirmemiz gereken bir mali tablo var. Bu futbolcuları ilk 11’e monte edip yanına kaliteli 3-4 yabancı futbolcuyla harmanlayıp ligde savaşacak, orta sıraları hedefleyen bir kadro yaratabiliriz. Yeter ki geçmiş senelerdeki hatalardan ders alıp heyecanını yitirmiş, senelerce İstanbul takımlarında oynamış, Antalya’yı tatil yöresi olarak gören futbolculara yönelmeyelim. Başarıya aç futbolcu topluluğuyla sezona başlamak en büyük dileğim.

Umarım yönetimimiz de yaşını başını almış şöhret isimler peşinde koşacağına bu maddi imkânlarını geleceğin yıldızı olma ihtimali olan isimler için kullanırlar.

Sevgiyle kalın.