“10”u Beklerken
Süleyman Kamış – Sezon Öncesi Değerlendirmesi …
Aşağı yukarı üç ay gibi bir süredir futboldan uzağız. İklimi yeterince boğucu olan coğrafyamızda transfer haberi beklentilerimiz de olmasa sezon başını nasıl getiririz gerçekten kestiremiyorum. Yapılan transferlerin yanında, özlemle beklenen 10 numara transferi beklentileriyle giriyoruz son düzlüğe.
Yazıyı yazmak üzere bilgisayarımın başına oturmadan yarım saat önce Johan Djourou transferi açıklandı. Açıkçası çok iyi tanıdığım bir oyuncu değil ama yazılanlar ve referans kulüpleri görünce geçtiğimiz yıl aksayan savunma bölgesine önemli bir hamle yaptığımız anlaşılıyor. Hücum kapasitemizin de Menez ve Maicon ile oldukça kuvvetli bir hale geldiğini düşünürsek, bu günden başlayarak önümüzdeki günlerde Ali Şafak Öztürk’ün sosyal medya hesaplarına 10 numara özlemimizi sıkça dillendirecek gibiyiz.
Geçtiğimiz yıl ilk haftalarında alınan talihsiz skorlardan sonra Rıza hoca ile vites yükseltip sezonun 5.sırada tamamlanması ve son hafta kaçan Avrupa fırsatı camiadaki heyecanın yıllar sonra tavan yapmasını sağladı. Bu heyecan ve Başkanın ara ara yeni sezonda şampiyonluk hedefi söylemleri haliyle beklentiyi arttırmış durumda. Tabii ki bunlar her sezon öncesi yaşanabilecek şeyler. Umutsuzca beklediğim tek bir sezon hatırlamıyorum.
Dün akşam izlediğim Beşiktaş – Konyaspor maçında ilk hafta deplasmanda karşılaşacağımız Beşiktaş’ı çok iyi görmedim. Geçen sezon oynadıkları oyun ve coşkudan eser yoktu desem yeridir. O yüzden ekstra umutluyum sezona giriş için. İç sahada orta sıralarda mücadele veren bir takım karşısında kazanarak lige başlamakla, geçtiğimiz yılın şampiyonunu deplasmanda yenerek sezona başlamak arasında çok fark var. Böyle kritik noktalarda alınacak iyi sonuçlar, kırılma anları hedef için önemli noktalardır.
Yeni sezonda Antalyaspor adına konulan bütün hedeflere ulaşılması, kazasız, kayıpsız bir sezon yaşanması, iç saha/deplasman fark etmeksizin tribünde kol kola, omuz omuza rakibe hem sahayı hem tribünü dar etmek dileğiyle…
“Biz Antalyasporuz”