Sezon Sonu

Bir sezonun daha sonuna geldik. İlk beşte olması gereken takımlardan biriyken olmadı maalesef fakat ilk 10’da yer alarak lige son verdik.

Sanırım ilk 13 haftamız anlatılmaz, yaşanırdı. Harikaydı her şey. Bayağı bir liderlik koltuğunda oturduk. Twitter’da bu konuda hashtagler bile olşuturduk “Lidere selam durun” diyerek. Boş bir takım olmadığımız fazlasıyla aşikardı. Keşke hep ilk 13 hafta gibi kalabilseydi her şey…

Yusuf Şimsek ile bir türlü olmadı, aksilikler peşimizi bırakmadı. Bir hocalık göremedik. Gitsin diye gözünün içine baktık derler ya, o misal o da bizi bırakmamak için çırpındı. Tabi yönetimin de bunda payı yadsınamaz. Çok şükür, taraftarın bu konudaki baskısı görüldü de hocayla vedalaşabildik. Yeni hoca bulma sıkıntısına düştük, biraz da takım olarak o boşlukta kayıplar yaşadık. Derken hocayı bulduk, Jose Morais. Onunla da başlarda uyum problemleri yaşandı, takımın düzeni aldı başını gitti. Morais’in olumlu etkisi olmadı mı, tabii ki oldu. Takım belirli bir randımana ulaştı. Fakat deplasman yenilgilerimiz de bitmek bilmedi. Dile kolay, tam altı ay boyunca deplasmanlarda sıfırı çektik, inanılır gibi değildi. Ama gelin görün ki evimizde göstermiş olduğumuz performanslar da Antalyaspor’u hep gündemde tuttu. Farkımız, tarzımız!

Eto’ooo… Eto’o’nun Antalyaspor’a gelişi pek yakıştırılmadı. E adam dünya yıldızı, Antalyaspor ise bir Anadolu takımı. “Gelmez” dediler, “Eto’o bitmiş” dediler, “Antalyaspor’a mı geliyormuş, hadi oradan” dediler ama Eto’o geldi. Geldiği gibi de Antalyaspor’u ciddi anlamda sahiplendi, bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Ve bitmediğini tüm dünyaya duyurdu attığı gollerle, bu da takıma ciddi anlamda bir katkı oldu. Eto’o konusundaki tek yanlış, onun üzerinden oyun kurgulanmış olmasıydı. Her hafta sadece onun üzerinden oynanıp, onun gol atmasına odaklanıldı. Hal böyle olunca takım sanki Eto’o’nun takımıymış gibi bir hal aldı. Ha bir de Eto’o’nun gelişi ile Antalyasporlu olanlar türedi, burdan onlara da selam gönderiyorum. Eto’ooolaştıramadıklarımızdan mısınız yoksa? Şunu belirtmeliyim ki herkes gider, Antalyaspor kalır. Tek gerçek Antalyaspor’un ta kendisidir, itinayla duyurulur.

Dedim ya, deplasman yenilgilerimiz bir türlü bitmedi diye. Bunun içinde herhangi bir adım atılmadı. Ne teknik direktörün bu konuda bir varlığı söz konusuydu ne yönetimin ne de futbolcuların. Yönetimimiz sadece reklam işiyle uğraştı bu yıl. Eto’o ile orası senin burası benim habire reklam peşinde koşuldu. Ne zaman bu takımı birileri ciddi anlamda sahiplenecek? Görür müyüz o günleri, bilinmez.

Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye dört; Trabzonspor’a tam yedi gol attık, plakayı gördük yani. Ama gelgelelim bu kadar iyi takımlara bu golleri atarken bizden daha kötü durumda olan takımlara ise yenildik. İnişleri ve çıkışları çok uç noktalarda yaşadık bu yıl. Gelecek sezon artık istikrarın ve düzenin oturduğu bir takımı bize çok görmezler umarım. Gereksiz futbolcu sayısı bakımından da yine önde bir takımdık. Hani ihraç fazlası derler ya, resmen işe yaramayan topçu fazlası bir takımdık. Bu durumun da çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Evet sıkıntılarımız oldu, hem yendik bir o kadar da yenildik. İyisiyle kötüsüyle sezon sonuna geldik. 34 hafta boyunca en güzel olan şey hep taraftarımız oldu. Gidilen gelinen hiçbir yerde takımı yalnız bırakmadılar. Takıma kızılan zamanlar da oldu ama yine de kıyamadılar Antalyaspor’a olan sevgilerine. Hep böyle kalınması dileklerimi sunmasam olmaz.

Bir insan Antalya’da yaşıyor ise ve Antalya akşamlarına yani Akdeniz akşamlarına şahit oldu ise bu şehre aşık olmaması imkansızdır diye düşünüyorum. O güzel Akdeniz akşamlarına kapılıp aşık olunmazsa Antalyaspor’a, o da olmayanların ayıbı olsun.

Bu sezon bana ayrılan sürenin sonuna geldim. Sitede bana yer vermiş olan site yöneticilerine; en başta editörümüz Eda Genç’e, Doğancan Ataş’a ve Uğur Demir’e teşekkürü bir borç bilirim. Sizleri tanımış olmaktan dolayı mutluyum. Ve tabii ki diğer yazar arkadaşlarımla da çalışmış olmak çok güzeldi.

Akdeniz’in incisi Antalyaspor’dur. Vatan ve Antalyaspor sevgisi içinizden hiç eksik olmasın. Gelecek sezonun Antalyasporumuz için çok daha başarılı bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Sağlıcakla kalın, hoşçakalın.