Sinan Boztepe’nin Çiftliği
Semra Kuzucu yazdı…
Bitexen Antalyaspor, Trendyol Süper Lig’in 24. haftasında evinde Fenerbahçe’yi konuk etti. Sadece sahada değil tribünden locaya, giyinme odasından başlangıç seremonisine kadar her yerde kan kaybettiğimiz bir maç oldu.
Opsiyonsuz futbolcularla, sıkışık kadroyla Sergen Yalçın takımın oynadığı oyundan memnun olduğunu söyledi fakat taraftar Sergen Hoca ile aynı düşüncede değildi. Zira Sergen Yalçın, Nuri Şahin’in kurduğu kadroya eklemeler yapar, üstüne koyarak ilerler diye beklerken gitmesine göz yumduğu futbolcularla iyice kan kaybetti.
Her İstanbul takımı maçında olduğu gibi içimizde İrlandalılar vardı fakat bu kez geldiğimiz noktada emeği geçenler bir daha “Antalyasporluyum” demesin.
Antalyaspor localarında Fenerbahçeli olup, maçı kazanınca kutlama yapanları mı konuşalım yoksa başlangıç seremonisine çıkan çocuğunun Antalyaspor formasının altına Fenerbahçe forması giydiren ebeveynleri mi? Yönetime ve derneğe yakın isimlerin çocuklarının seremoniye çıktığının da altını çizmek isterim. Bu da yüksek sesle söylenmeyen gerçeklerden biriydi değil mi?
Yönetime ve derneğe yakın olan isimlerin çocuklarının çıkmasına değil de yönetime ve derneğe yakın olan isimlerin Fenerbahçeli olması midemi bulandırıyor. Derdimiz Antalyaspor sevgisini aşılamak değil miydi? Ya da kimse Antalyaspor formasının altındaki Fenerbahçe formasını görmedi mi? Jehezkel’in gol sevincinde bandajı kontrol edilmediği için bunca kaos yaşanmamış mıydı? Antalyaspor değil de Ali Baba’nın Çiftliği ya da isme güncelleme alalım; Sinan Boztepe’nin çiftliği?
En kötü günde bile Antalyaspor’u destekleyecek bir şey mutlaka bulurdum ya da bulmaya çalışırdım. Maç başlangıcında depremin yıldönümü için sahaya atılan peluş oyuncaklar dahi içimi yumuşatmaya yetmiyor.
Antalyaspor maçlarına birkaç hafta gitmeyince üzülen taraftarlardan aman evden izlerim diyen taraftarlar yarattınız. Bu başarısızlık sizin eseriniz, tebrikler.