Olmadı Olamadı Olamayordu
Semra Kuzucu yazdı…
Süper Lig’de ikinci devre için verilecek ara yaklaşırken 18. haftada Fraport TAV Antalyaspor’un konuğu Kasımpaşa oldu. Cumartesi günü oynadığı Konyaspor deplasmanından eli boş dönen kırmızı beyazlı takım 3 puan için sahaya çıktı fakat 1 puanı hanesine yazdırabildi.
Antalyaspor oyuna etkili başlayamadığı gibi sahaya hakim olarak oyuna devam edemedi. Cumartesi günü Konyaspor deplasmanından dönen takımın hem hazırlanmak hem de dinlenmek için sadece 2 günü vardı. Fikstür bu kadar sıkışık olunca iki takımdan da kıran kırana bir mücadele beklemek bencilce olurdu.
Kasımpaşa deplasmanda olmasına rağmen top hakimiyeti Antalyaspor ile hemen hemen aynıydı. Fakat Kasımpaşa 17 haftada 10 mağlubiyet aldığı için galibiyet beklentimiz yüksekti.
Bu sezon ilk golü attığı maçları kazanan Antalyaspor istatistiklere göre bir nebze umutlandırmıştı. İlk yarı soyunma odasına 1-0 önde giden Antalyaspor’dan beklentimiz en azından bir gol daha atıp sezon sonu düşme hattında averajla ayakta kalmasaydı. Ama olmadı, olamadı, olamayordu. Uzatmalarda Umut Bozok’un vuruşu beraberliğe neden oldu. İlk yarı etkin bir hücum yapamayan Antalyaspor, ikinci yarı etkin savunma yapamadı.
Bu maçla beraber gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Andrea Poli, Galatasaray maçında kadroda yer alamayacak. Orta sahada Andrea Poli yokken Nuri Şahin kendini ilk 11 oynatır mı sorusu akıllara gelse de bunu Galatasaray deplasmanında yaşayıp göreceğiz.
Konyaspor maçında alınan mağlubiyet, Kasımpaşa maçında alınan beraberlik için Nuri Şahin ve teknik ekibini hedef almak doğru olmaz. Devre arası Nuri Şahin ve teknik ekibinin direktifleri doğrultusunda yapılacak olan transferler ligde bize rahat bir nefes aldıracaktır.
Antalyaspor hemen hemen her sezon küme düşme hattında oynadığı için alınan bir puan bile hayati önem taşıyor. Fakat Antalyaspor’un sahada çok daha iyisini yapabildiğini gördüğümüz için taraftarlar olarak beklentimiz hep galibiyetten yana oluyor.
Galatasaray maçında –son iki maçtır bizi dibe çeken– 90+2’de gol yemeden 3 puanın sahibi olmak en büyük arzumuz. Her hafta pazartesi gününe bu hafta oynayacağımız maçı alacağımıza inanıyoruz diyerek başlıyoruz.
Paula Coelho’nun çok sevdiğim bir sözü var; “Sen zafere inanırsan, zafer de sana inanır.“