Kazandık Ama Bedeli Ağır Oldu
Semra Kuzucu yazdı.
Antalyaspor’umuz, Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Bellona Kayserispor’u 2-0 yenerek sahasında üst üste üçüncü galibiyetini aldı. Skor tabelasına baktığımızda her şey yolunda gibi görünüyor. Van de Streek’in enfes kafa golü ve Soner Dikmen’in yerden temiz vuruşu hepimizi sevince boğdu. Ancak bu maçın sadece bir “galibiyet” olmadığını, bazı eksikliklerimizin de iyice gün yüzüne çıktığı bir müsabaka olduğunu söylemeden geçemem.
İlk olarak, saha içindeki mücadeleye değinirsek; evet, futbol bir takım oyunu, ancak bazı oyuncularımızın sorumluluk alma konusundaki isteksizliği oldukça göze çarpıyor. Bahoken’in kaçırdığı net pozisyon, kalecimiz Kenan Piric’in yaptığı kritik kurtarışlarla telafi edildi. Fakat, kalemize bu kadar kolay gelebilen rakiplere karşı daha sert bir oyun sergileyemez miyiz?
Van de Streek’in attığı gol hepimizi coşturdu ama saha kenarındaki güvenlik görevlisinin taburesini kıran şutu sosyal medyada daha fazla konuşuldu! Güzel bir espri malzemesi oldu belki ama düşündürücü olan şu: Saha dışındaki ilginç olaylar bile oyunumuzdan daha fazla dikkat çekiyor. Bu durum Antalyaspor’umuza yakışıyor mu?
Maçın sonlarına doğru Erdoğan Yeşilyurt’un yaşadığı sakatlık ise bu galibiyetin üzerimize kara bulut gibi çökmesine neden oldu. Erdoğan, bu takımın saha içindeki “gizli kahramanlarından” biri. Hem oyun aklı hem de ikinci goldeki katkısı tartışılmaz. Ancak maalesef çapraz bağlarının koptuğu öğrenildi. Bu sakatlık, sadece Erdoğan için değil, hepimiz için büyük bir kayıp. Önümüzde uzun bir yol var ve bu boşluğu nasıl dolduracağımız şimdiden düşündürüyor.
Bir de kulübümüzün bu tür durumlarda iletişim stratejisine değinmek gerek. Erdoğan’ın sakatlığı gibi ciddi bir olayda, taraftarı bilgilendirmek için daha hızlı paylaşım yapılmasını beklerdim. Sadece sahada değil, saha dışında da hızlı bir ekip ruhu şart!
Bu galibiyetin ardından, geçtiğimiz haftalarda aramızdan ayrılan Burak Kayrak’ı anmadan geçmek olmaz. Tolga Cömertoğlu’nun ailesini locasında ağırlayarak gösterdiği vefa örneği, bu camianın ne kadar büyük bir aile olduğunun en güzel kanıtıydı. Aynı şekilde, 07 Gençlik taraftar grubunun Burak’ın anısına yaptığı anlamlı koreografi çalışması, Antalyaspor taraftarının bu büyük kayba karşı hissettiği derin saygıyı ve sevgiyi bir kez daha ortaya koydu. Bu duruş ve birliktelik, Antalyaspor sevdasını daha yüce kılıyor ve kocaman bir aile olduğumuzu tüm dünyaya gösteriyor.
Sonuç olarak, bu galibiyet elbette çok önemliydi. Ancak sevincimiz yarım kaldı. Antalyaspor, sadece galibiyetleriyle değil, bir bütün olarak ortaya koyduğu mücadeleyle bizleri mutlu eder. Umarım bundan sonraki maçlarda hem oyun kalitesini yükseltiriz hem de eksiklerimizi gidermek adına somut adımlar atarız.
Antalyaspor’u sevmek kolay değildir; hem güldürür hem düşündürür.