Herkes Kendine Yakışanı Yapar
Semra Kuzucu yazdı…
Trendyol Süper Lig’de 35. hafta geride kalırken, Bitexen Antalyaspor evinde Pendikspor’a mağlup oldu. Yine Antalyaspor’un istatistiksel olarak topla oynamış gibi göründüğü fakat sonuca ulaşamadığı bir maç oldu. Türkiye’de futbolun ilerleyememesinin bir nedeni de neyi ne için yaptığını bilmeyen hakemler… Gol mü ofsayt mı ayırt edemeden, çizgiyi nereye çekeceğini bilmeden maç yönetiyorlar, ya da pardon, yönetmeye çalışıyorlar. Antalyaspor’un cadı kazanı kendi içinde kaynarken; ödenmeyen maaşlar, motivasyonu olmayan futbolcular, var ama yok olan yöneticilerle ve takımın hocasıymış gibi yapan Sergen Yalçın’la yaşamaya çalışıyorduk. Avrupa’ya gidebilecekken çok şükür bu sene de ligde kaldık, dedik ya da dedirttiler. Antalyaspor’dan onlarca başkan, onlarca yönetim, onlarca teknik direktör, yüzlerce futbolcu geçti gitti. Fakat kendini kırmızı beyazlı armanın önüne koyan herkes tarihin tozlu raflarında kaybolmaya mahkum oldu.
Maça damgasını vuran bu kez ne kırmızı kart oldu ne de mağlubiyet oldu. Sergen Yalçın’ın yönetimi yok sayarak yaptığı maç sonu açıklaması ve Adam Buksa’nın yoruma açık sitem dolu maç sonu açıklaması oldu. Sevgili Sergen Yalçın, kendini marka olarak görüyorsan Antalyaspor’a ne kattın diye sormazlar mı sana. İyi ya da kötü fark etmez, severiz ya da eleştiririz, bu takımın bir başkanı var; Sinan Boztepe. Neden Sinan Boztepe’yle ya da takımın basın sözcüsüyle organize olarak veda edeceğini duyurmadın? Gerçek bir profesyonele yakışan yöneticilerle beraber bir basın açıklaması değil miydi? Neyse, herkes kendine yakışanı yapar.
Adam Buksa’nın maç sonu açıklaması tam olarak şöyleydi: “Çok şey söylemek istiyorum ama medya önünde çok sert konuşmak istemiyorum. Bu şekilde maç kaybetmek benim adıma kabul edilemez. Ligin ikinci yarısında düşüşte olan bir Antalyaspor görüyoruz. Daha iyisini yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Taraftara daha iyi bir takım göstermeliydik. Neden kötü sonuçlar aldığımız hakkında düşüncelerim var ama bunu basın önünde söylemek istemiyorum. Rakibimizin uzun top oynadığı her pozisyonda zorlanıyoruz. Rakip her orta açtığında kalemizde tehlike görüyoruz. Bunun neden olduğuyla alakalı kendi düşüncelerim var ama söylemek istemiyorum. Biz iyi oynamıyoruz. Ligin ilk yarısında daha iyi oynuyorduk. Takım olarak daha iyisini yapmalıydık. Kendimizi eleştirmeliyiz. Maçları bu şekilde kaybediyorsanız, çözmeniz gereken bir şeyler vardır.”
Şimdi şapkayı önünüze alıp düşünme zamanı sevgili yöneticiler ve teknik direktörlük kariyerine devam etmek isteyen Sergen Yalçın. Neyi yanlış yaptınız ya da neyi yapamadınız?