Bu maç, sezonun ilk karşılaşması olmasının yanı sıra, Antalyaspor’un Alex de Souza önderliğinde sahaya çıktığı ilk Süper Lig maçıydı. Antalyaspor ve Alex de Souza birlikteliğinin nereye kadar, ne zamana kadar ve nasıl devam edeceği bilinmiyor. Zira Antalyaspor, transfer yasağını birkaç kez kaldırdı. Kulüpte sular durulmazken, Alex de Souza’nın bu şartlar altında kendini gösterip gösteremeyeceği ya da göstermek için çaba harcayıp harcamayacağı belirsizliğini koruyor.
Antalyaspor, yaz dönemi kamp çalışmalarını 1. etap olarak Burdur’da, 2. etap olarak ise Erzurum’da Alex de Souza ile gerçekleştirdi. Ancak kadroya yeni katılan isimlerle uzun süreli bir kamp çalışması yapılamadı. Transfer yasağı, mali durumlar gibi etkenler bu süreci olağan kıldı. Takımın birbirine adapte olması ve sezon için motivasyonunu yakalaması için birkaç haftaya ihtiyaç duyacağı aşikâr. Ancak bu süreçte kazanılan ya da kazanılamayan puanların sezon sonunda ne ifade edeceği de belirsiz.
Yeni sezonla birlikte formaları konuşmamak olmaz. Eğer Antalyaspor ile biraz ilgileniyorsanız, kulübün forma konusunda bir türlü yüzünün gülmediğini bilirsiniz. Tasarım olarak formaların bizi ve kültürümüzü yansıttığı gerçeği yadsınamaz. Hatta yörük çadırında Türkmenlerle yapılan çekimler sosyal medyada büyük beğeni topladı. Ancak bu büyük beğeni toplayan formaların baskı kalitesi neden sınıfta kaldı?
Formalarla ilgili magazinsel boyuta gelirsek; onay verilmeyen bikinili fotoğrafların basına sızdırılması büyük bir skandal yarattı. Burada sormamız gereken iki soru var:
1. Basına nasıl ve neden sızdırıldı?
2. Hangi akıl ürünü olarak bikinili forma çekimi yapıldı?
Maalesef mantık çerçevesinde bakıldığında, demo çekim bile olsa bu tarz bir çalışmaya onay verilmesi doğru bir PR çalışması değildi. Zaten sonrasında yayın yasağı geleceği söylenmesine rağmen, fotoğraflara hala internet üzerinden erişilebiliyor. Geriye dönüp bakıldığında, “halledeceğiz” denmesine rağmen halledilmeyen ya da halledilmiş gibi yapılan sorunlar listesine bir yenisi eklenmiş oldu.
Burdur kampında yaşanan güvenlik zafiyeti sonrasında, Alex de Souza hayranı taraftarlar forma imzalatmak için kamp yapılan otele girmiş ve bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşmıştı. Alex de Souza, Türkiye’de Fenerbahçe camiası tarafından sevilen bir isim olduğu için bu durumun yaşanması olağan olabilir. Ancak buna fırsat vermek, güvenlik zafiyeti olarak değerlendirilmeli. Bu olay sonrasında yönetim tarafından bir basın açıklaması yapıldı ve konu onların gözünde kapandı.
Geldikleri günden bu yana kaosla uğraştılar, bu yüzden yönetimi anlamak gerek diye bir savunma yapamayacağım. Zira Antalyaspor, her zaman kaoslarıyla gündeme gelen bir kulüptü. Kaoslara mahal vermemek, yönetimin göreviydi.
Antalyaspor – Göztepe maçına damgasını vuran kaos ise, sahada Antalyaspor’un maçı varken yönetici locasında Fenerbahçe maçının izlenmesiydi. Bu duruma damgasını vuran isim, Antalyaspor Başkan Vekili ve Basın Sözcüsü Alkan Evren oldu. Kendisinin de bulunduğu locada Fenerbahçe maçının izlenmesine tepki gösteren taraftarlara sert karşılık verdi. Çıkan arbede, küfür ve tehditlerle şiddet unsurları içeren bir duruma dönüşünce olay karakolda sonuçlandı. Sinan Boztepe de karakol sürecine dahil oldu, ancak sürecin nasıl sonuçlanacağı belirsiz.
Her zaman söylenir ve söylenmeye devam edecek, ANTALYASPOR’UN TEK SAHİBİ TARAFTARDIR. Unutmayın ki en iyiler bile tarihin tozlu sayfalarına karışır. Başarısızlıklar ise sadece kötü bir anı olarak akıllarda kalır.
Dipnot: Başaramadığını kabul etmek, erdemli bir davranıştır.
