Çömlek Patladı
Selin Antalya yazdı…
Güzel bir İzmir deplasmanı yapıyoruz. Takım eksiklerine ve ilk maçı olmasına rağmen galibiyet ile başlıyor lige.
Sonra kendi evimizde Denizli geliyor ve ilk mağlubiyetimizi alıyoruz. Ama taraftar olarak hepimiz pozitif ve anlayışlıyız. Çünkü takım yeni yeni oturuyor, kendini buluyor diye yorumluyoruz.
Sonra Konya deplasmanı ile başlıyor kabus ve berabere ayrılıyoruz oradan. Hala ılımlı olmaya çalıyoruz fakat artık çanlar çalmaya başlıyor. Derken evimizde aldığımız beraberlik ve Kasımpaşa mağlubiyeti ile sinir katsayımız yükseliyor. Bu sırada Bülent Hoca taraftara tepki vermeye başlıyor ve ne oluyorsa Malatya maçında galibiyet sonrası futbolcular taraftarın çağrısına gelmiyor, direkt soyunma odasına gidiyor.
Bunun arkasından hocaya yakışmayan açıklamalar başlıyor. Taraftara “siz kimsiniz” mesajları veriliyor ve Fener galibiyeti ortamı yumuşatır diye düşünürken Gençlerbirliği maçı tam bir çömlek patladı maçı oluyor ve bundan sonrası için ciddi sorunların önünü açıyor.
Şimdi ise taraftarlar “İyi günde kötü günde sonuna kadar Antalyalıyız” sözünden yola çıkıp ikiye ayrılmış durumda. İşte taraftarın ikiye ayrılmasının hikayesi bu sözle başlıyor.
Gençlerbirliği maçı sonrası bir grup taraftar yönetime, teknik kadroya ve futbolculara mağlubiyete bağlı olarak tepki gösteriyor ve bunun karşı durumunda ise hemen “Yenilgi olunca böyle tepki olur zaten bunlarda Antalyasporlu mu?” gibi sözler dolaşmaya başlıyor.
Şimdi ben size sormak istiyorum, daha maçın 20. dakikasında Bahadır’ın yaptığı saçma sapan hatalar ile 3. golü yiyoruz. Diego, Boffin… Herkes dağılmış durumda ama Bülent Hoca hiçbir aksiyon almıyor. Sonrasında yaptığı değişiklik zaten daha komik. Senin oyundan çıkaracağın en son adam Ufuk iken sen en başta onu değiştiriyorsun. Sonra da toparlayamadık zaten.
Takımda istek yok, motivasyon yok, sen Fenerbahçe’yi yenmişsin bugün daha iyisi için sahada olmalısın ama hatalar, isteksizlikler sonucu ilk dakikalarda yenen 3 gol ve maçın sonunda bilboarda yansıyan 0-6 maç sonucu… Ne yapalım, harikasınız mı diyelim? Kusura bakmasın kimse, bunu sadece taraftar olarak değil insan olarak söylüyorum. İyi giderken de kötü giderken de her zaman eleştiri iyidir. Kendini toparlamana ve daha iyisini yapmaya motive eder.
Bülent Hoca’nın “Taraftar tepkisinde haklı biz önümüzdeki maçta hatalarımızı telafi ederiz” demek yerine “Taraftar zaten hep kötü gidince böyle yapar” demesi amatörce ve Antalyaspor teknik direktörüne yakışmayan sözlerdir.
Bu hafta yazım sadece Bülent Hocanın bitmek bilmez yanlış üslubu ve taraftara siz umurumda değilsiniz imajına hitabendir. Maç ile ilgili zaten yazılacak çok şey yok. Skor belli ediyor her şeyi.