Prens Tercihleri
Antalyaspor’umuz geçtiğimiz hafta sahasında konuk ettiği Kayserispor karşısına Bolu’da kazanan 11’i ile çıktı. Yalnız mental açıdan bir değişiklik yaptı. Bolu karşısında beşli oynayan savunma, Kayseri karşısında dörtlüye dönmüş. Engin Hoca tarafından kadro yüzü bile göremeyen, bu sene neden kadroda olduğu belli bile olmayan, Hami Hocanın asıl prensi Osman Çelik… Defansın önünde gizli ön libero diye tabir ettiğimiz, normal pozisyonu defansın önünde kesici pozisyonda oynayan, takım geriye yaslandığında defansın arasına girerek defansı beşleyen görevde kullanıldı. Bence gayet başarılı oldu. Kayserispor hücumlarını yerinde keserek, gerek hava toplarında gerek Kayserispor’un ofansif anlayıştaki orta sahalarına göz açtırmayarak gayet başarılı bir oyun sergiledi.
Orta sahada ise Osman’a yakın Peder Janda vardı. Gerçekten Hami Mandıralı iki hafta ona şans vermeyerek kafasını taşlara vurmuştur. Bu ligin gerçek oyuncusu bana göre. Kayserispor maçında da müthiş bir performans gösterdi. Yanında, bence yanlış yerde oynatılan Gökhan Kardeniz, bu maç biraz olsun sol tarafa alınarak gerçek pozisyona daha yakın oynama fırsatı buldu ve etkili de oldu. Ayrıca son iki haftadır Hami Hocanın tercihi, tekniğiyle Ligin tecrübelileri arasında yer alan Arif Şahin… Gerek tekniği gerek sakinliği gerekse Diarra’yı beslemesiyle olumlu bir görüntü çizdi. Sağ açıkta başımızın belası Emrah Başşan… Tribünlerin bir türlü sevemediği, sahada da bir maç oynasa beş maç oymayan görüntüsüyle, alternatifsizliğiyle takımın ve taraftarın baş belası, 80 dakika saç baş yolduran Emrah Başşan… Sana diyecek bir şey bulamıyorum. İleride tek forvet Diarra, ligin en iyi forveti. Şu an Süper Ligde hangi takımda oynasa sezonda 10-15 gol arası atar. Takımın en büyük şansı. Şimdiden 10 golü geçti. İyi gününde PTT Liginde onun karşısında duracak defans yok.
İlk yarıya bu 11’le başlayan Antalyaspor’umuz, Kayserispor Hocasının sanki kendi sahasında oynar gibi ileride beş ofansif oyuncuya yer vermesi ve bu oyuncuların (Nobre, Bobo, Mehmet Eren, Turgut Doğan ve Biseswar) geri dönmemesi, savunmaya hiç yardım etmemesi sonucu epey pozisyon yakaladı. Diarra’yla golu bularak ve 1-2 tane daha net pozisyon harcayarak soyunma odasına girdi. 1-0.
Hami Hocanın ikinci yarının başında Arif’in yerine Zeki Yıldırım’ı oyuna alması orta sahayı kalabalıklaştırdı fakat yaratıcı oyuncu pozisyonunda topu daha da Kayseri’nin hakimiyetine verdi. Bu arada Kayserispor’da Okay Yokuşlu’nun kırmızı kartı geldi. Biraz rahatladık derken Hami Mandıralı’nın, daha maçın bitmesine yaklaşık yarım saat varken ikinci yalancı prensi Berk İsmail Ünsal’ı oyuna alması, 10 kişi kalmış Kayseripor ile 11 olan Antalyaspor’u eşitledi.
İki sorum olacak Hami Hocam. Madem oyuncu kazanmak istiyorsun forvet-pivot -forvet pozisyonunda oynayan bir oyuncuyu 1-0 öndeyken neden sol açık oynatıyorsun? Tamam anlıyorum 20 yaşında gelecek vaadeden, Galatasaray alt yapısından gelmiş bir oyuncuyu kazanmak istiyorsun fakat maç 1-0, kritik zamanda neden oyuna alıyorsun? Bu rahatlık nereden geliyor? Oyuna girdikten sonra Kayserispor’un yakaladığı 2-3 net pozisyon gol olsa ne olacaktı, gerçekten düşünmemek elde değil. Allah’tan Sakıp 88’de attı da rahatladık. Onun da kısmeti, inanılmaz güzel golü saha spikeri tarafından “Zeki” diye okundu. Adamın emekleri boşa gitti resmen. Sakıp Aytaç, sen merak etme, biz biliyoruz kimin attığını golü. İyi ki bu takımdasın.
Biraz da Hakan Arıkan ile İbrahim Dağaşan’dan bahsetmek istiyorum. Geçen sezon Antalyaspor’umuzun küme düştüğü kadroda bulunan bu ikili, demek çok şey karıştırdılar ki Antalyaspor gibi küme düştüler. İnsan soruyor, madem PTT Liginde oynayacaktınız, neden bu Antalyaspor olmadı? Değişik polemiklere girmek istemem fakat Antalyaspor’a yaşanan, yaşatılan her kötü şeyin elbet acısı çıkacaktır. Çünkü karşılarında takımını gönülden seven, hisseden bir Antalyaspor taraftarı var az da olsa.
Sonuç olarak Antalyaspor’umuz kendi sahasında, haftanın en zorlu maçında Kayserispor’u 2-0’la evine yollayarak haftayı üç puanla kapadı. İki haftadır kazanıyoruz. Geride sahamızda Adanaspor ve deplasmanda kafaya oynadığımız Osmanlıspor maçı var. Umarım altı puanla ilk yarıyı kapatırız.
Hami Hocaya gelince… Takımı günden güne tanıyor, ilerleme var fakat bazı şeylerde, özellikle bu iki prensin bir tanesini artık kritik zamanlarda değil de oyunun rolantiye bağladığı zamanlarda oyuna alması gerek. Bu takım oyuncak değil. Süper Ligi garantile ondan sonra her maç 11 oynat. O zaman diyecek bir şeyimiz olmaz. Saygı duyarız. Aman hocam, şimdi değil…
Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…