Passolig Mağlup Olmak Üzere
İki sezondur süren Passolig mücadelesinde sona gelindi. Tünelin sonundaki ışık huzmesi, direnen taraftar için göründü. Zaferin kazanılacağı gün kutlamayı en çok hak edenler ise, bu mücadelede en ön safta çabalayanlar olacaktır.
Passolig mücadelesi, Taraf-Der’in Nisan 2014’te açtığı iki dava ile başladı. Bunlardan ilki Danıştay 10.dairesinde 600 gündür duruşma günü verilmeyen dava dosyası. İkincisi ise en son 9 Aralık’ta Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde görülen dava. Duruşmada, futboldaki “zamana oynama” taktiği uygulandı. Takımınız rakibi karşısında tek farkla öndedir ve maçın son dakikalarında skoru korumak adına zamanı geçirip rakibe top vermeden oynamak ister. Ancak Passolig lehine karar veren kurumlar 1-0 önde bile olmamalarına rağmen, yenilginin onlar için kaçınılmaz olduğunu bildikleri için sadece fark yememek için zamana oynuyorlar.
Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme tarafından önemsenen ve beklenen Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının bir hafta içinde yayınlanacağının duyumlarını aldıklarını ısrarla belirten Taraf-Der hukukçularının itirazlarına rağmen, dava sonuçlanmadan 2 Mart 2016’ya ertelendi. Buradaki asıl amaç ise Passolig’in bu sezonu da çıkarması sağlanarak elde edilebilecek maksimum ranta olanak sağlamaktır. Ama bilmiyorlar ki taraftarın golü son dakikada, belki de 2 Mart’ta; TFF, AktifBank ve Passolig’i kapsayan rant düzeninin kalesine gol olacaktır. İlk olarak da Passolig mağlup olacaktır.
Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde görülen davadan tam bir hafta sonra, 16 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı açıklandı. Bu durumu tam bir hafta önce taraftarın hakkını savunan hukukçular belirtmiş ancak Ankara 16. Tüketici Mahkemesi bunu dikkate almak istememişti. Anayasa Mahkemesi açıkladığı gerekçeli karar ile pazarlama ve devir yetkilerini iptal etti. Buna göre Anayasa Mahkemesi, TFF’ye E-bilet sistemini kendin yapabilirsin ancak üçüncü kişilere yani bankalara pazarlama ve devir gibi bir hakkın yok diyordu. Bu karar ile birlikte Passolig ihalesi iptal olmuş anlamına geliyordu. Ve bu karar ile bir hafta önce Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nin apar topar verdiği 2 Mart kararının altında yatan asıl sebep ortaya çıkıyordu.
Artık hukuken de geçersiz olan Passolig son çırpınışlarını sürdürmektedir. AktifBank avukatları önceki duruşmalarda, “bu bir banka kartı değildir”diyerek Passolig’i savunurken, geçtiğimiz celsede banka hukukuna dayanarak savunmalarını gerçekleştirdiler. Taraftarların haklarını savunan hukukçuların “bir alt ligi takip eden liglerde neden Passolig uygulaması yok” şeklindeki sorusuna ise, “çünkü orada rant yok” diyerek acı gerçeği ortaya koymuşlardır.
Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından açıklama yaparak kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışan TFF’nin çırpınışları da rant düzeninin devamını sağlamaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Rantın yanında ise özellikle kulüplerin AktifBank’tan kullandıkları yüklü krediler ise işin belki de asıl korku tarafını gösteriyordu. Rant sistemi çarkını döndürmeye devam edecek. Bu süreçte de ağır yaralı durumda olan tribünlerimiz yara almaya devam edecek.
Passolig mücadelesini ilk günden itibaren samimiyetle sürdüren taraftarlar bu mücadeleyi kazandıklarının ve Passolig’i mağlup ettiklerinin farkında. Mücadelenin başlangıcında Passolig mücadelesini sürdüren insanlara gülen federasyon yetkilileri ve banka temsilcileri artık bu insanlara farklı bakmak zorunda olduklarını hisettiler. Çünkü samimiyetle ve inançla sürdürülen mücadele gücünün farkına vardılar.
Taraf-Der’in de dediği gibi, “ tedbir kararını aldırdığımızda hukuk nezdinde aslında bu davayı kazandık. Şimdi sıra bir buçuk milyon adet olduğu söylenen ve aslında dört yüz bin adeti hiç kullanılmamış durumda olan bu kartları kırıp atmaya geldi. Artık Passolig alan taraftarlara da diyoruz ki, kartınızı kırıp atın! Kulüplerinizi borç batağına sokan bu sistemi yıkacak olan tek şey sizin örgütlü gücünüzdür. Taraftarın örgütlü gücü karşısında ne TFF, ne bir sermaye kuruluşu olan davalı banka durabilir”.
Passolig artık mağlup olmuştur, cenazesinde saf tutanları görme vaktidir. Ve inanıp mücadeleye katılan yürekli atkılıları, büyük bir zafer beklemektedir.