Özlemişiz

10 Mayıs 2016 09:58

Bilim adamları kendi evinde ünvanlara son veren bir takımın deplasmanda bir hafta içerisinde nasıl bu kadar değişim gösterebildiğini araştırmalıdır …

Sanırım en son deplasman galibiyetimizi Bursa’da almıştık. Bayağı uzun zaman geçti. Açık konuşayım ki bu sezon artık deplasman galibiyeti alacağımızı düşünmüyordum ben. Çünkü deplasman karnemizin berbat olması dışında, biz deplasmanlarda hiç de güzel bir futbol sergileyemiyoruz. Bilim adamları araştırma yapmak istiyorsa kendi evinde ünvanlara son veren, apoletleri söküp atan bir takımın deplasmanlarda neden ve nasıl bu kadar kötü oynayabildiğini, bir hafta içerisinde nasıl bu kadar değişim gösterebildiğini araştırmalıdır.

Takım halinde Mersin’den çok daha fazla koştuk. Pas yüzdemiz çok iyiydi. Onlardan çok daha fazla pas yaptık ama çok da rahattık açıkçası. Rakip bizi fazlaca rahatsız etmedi, yani oynamamıza izin verdiler. Aslında biz de ilk yarının son bölümü hariç fazla da rakibi rahatsız etmedik.

Sakıb’ın atılmasının ardından 10 kişi kalmamıza rağmen sanki hiçbir şey olmamış gibi devam etti maç. Mersin takımı gerçekten çok pasif kaldı. Sezon boyunca da bu tarz bir oyun anlayışını benimsedikleri için düşmeyi garantileyen ilk takım onlar oldu. Artık bu lig tam bir kurtlar vadisi oldu. Yerdeki topa kafa uzatmazsanız sistemin dışında kalıyorsunuz. Gerçekten çok riskli bir lig. Düşük bir bütçe ile bu ligde tutunmak çok zor. Bunu başarabilen Gençlerbirliği gibi Akhisar gibi takımlar var. Bu takımlar sezon başı düşük bir bütçe ile takım kurdular, sezon sonu küme düşseler de gelecek sezon için yeniden lige dönmeleri muhtemel olur. Şimdi sezon başı ciddi masraflar yaparak takım kurarsanız ve o takım küme düşerse bu sonunuz oluyor. Amatör liglere kadar gidiyorsunuz. Diyelim ki çok başarısız oldunuz ama yine de küme düşmediniz. Bu da sonun başlangıcı oluyor işte. Çünkü başarısız olmanız demek fazla galibiyet alamamanız demek; yani fazla para kazanamamanız demek ki bu sonraki seneye yansır. Sonraki seneye zarar ile başlarsınız ve o sezonun sonu da muhtemelen küme düşme ile sonuçlanır. Eskişehir örneğinde olduğu gibi yani.

Yani demem o ki bu lig artık çok zor bir lig. Mücadele etmezseniz, tekmeye kafa koymazsanız, çok koşmazsanız, pres yapmazsanız sistemin dışında kalıyorsunuz maalesef. Biz bu saydıklarımı iç sahada özellikle ligin ikinci yarısında yaptık. Ama dış sahada maalesef yokları oynadık. İç sahadaki performansımız olmasaydı küme düşerdik. Ama bir de şöyle bir şey var ki iç sahadaki performansımızı birazcık dış sahaya da yansıtabilseydik bugün çok farklı yerlerde olurduk. Umarım gelecek sezon bu sorunu aşabiliriz ve artık hedefi olan bir Antalyaspor’umuz olur.