Orta Saha

Dünya futboluna bakıldığında hemen hemen bütün başarılı takımların orta sahasının güçlü, top yapan, defansa yardım eden, hücum oyuncularını besleyen nitelikte oldukları görülmüştür. Her ne kadar ligimizde klasik söylem olan atan (forvet) ve tutan (kaleci) başarının anahtarı gözükse de. Benim kanaatim futbolda başarı her zaman ikinci bölge dediğimiz orta saha bölümündeki pas alışverişi takımın direnci ve ileri, geri yapılan destekten geçer.

Kasımpaşa deplasmanında Antalyaspor orta sahada geçen hafta oyuna girdikten sonra takımı toparlayan Charles’in ilk 11’de başlayıp oynadığından beri takıma kimlik kazandıran Yekta’nın ve Danilo’nun oluşturduğu orta saha üçlüsüyle çıktı. Karşılarında Abdullah ve Pavelka ile karşılamaya çalışan Kasımpaşa takımına 75 dakika büyük üstünlük sağladılar. Benim bu zamana kadarki izlediğim en iyi deplasman futbolunu oynadı Antalyaspor. Pozisyona girdi. Şut attı. Baskı yaptı. İnkoom karşısında oynayan Koitan’ın etkili oluşu sonucu bir kontra atağı kesmeyi çalışırken takımını 10 kişi bıraktı. Daha sonra biraz biraz demoralize olan takım maçı mağlubiyetle kapattı (2-1).

Maç bittikten sonra kırmızı kart gören Danilo’ya gelince… Maç bitmiş yenilmişsin önünde önemli bir Bursaspor maçı var neden böyle amatörce bir hareket yapıp takımını yalnız bırakıyorsun? Bu profesyonel futbolcuların bu tür hareketlerine ceza verilmeli bana göre. Tamam amatörlük havan olsun bir şey demiyorum fakat amatörlüğün sahada mücadele anlamında olması gerekiyor. Takımını yalnız bırakacak şekilde değil!

Morais üçlü defans sisteminden 4-3-3’e döndüğünden beri her maç oyun anlamında üzerine koyan bir Antalyaspor görüyoruz. Bu sene kazasız belasız atlatıldığı vakit seneye yeni stadı ile ateşli seyircisiyle bütünleşen daha etkili bir Antalyaspor izleyeceğimizi düşünüyorum.

Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…