Ordu’ya Yıldız Yağdı

Cumartesi gecesi resmen bir yıldız yağmuru vardı Ordu’da. Bizim ilk dört haftadaki bütün rakiplerimiz sezon başında Süper Lig hedefi ile yola koyulan takımlardı ve bunlardan birisi ile hem de deplasmanda karşılaşmamıza rağmen çok net bir skor aldık. 4-1 kazandık ama 7-8 olmaması sürpriz oldu. Maçı izleyen birisi benim ne demek istediğimi anlamıştır sanırım.

Takımımızın gerçek gücünü görmek açısından, sezon sonu hedefimizin, beklentilerimizin nasıl olması gerektiğinin anlaşılması açısından çok güzel bir maç ve skor oldu bu. Ne yaptığını bilen, hangi dakikada, hangi skorda ne yapması gerekiyorsa onu yapan bir Antalyaspor vardı sahada.

Kurgu olarak alan savunması yaptık. Süratli adamlarımızla da sonuca gittik. Eğer ki, rakip kim olursa olsun, Antalyaspor golü ilk bulan taraf ise bu ligdeki en tehlikeli takımdır düşüncesini bütün rakiplerimiz akıllarının bir köşesine yazmışlardır artık. Kontra atak futbolunda eşimiz benzerimiz yok bu ligde. Zaten şu oyunu sezon geneline yayarsak rekor puan ile geri döneriz ait olduğumuz lige.

Ben Janda’ya bir parantez açmak istiyorum. Ben hâlen beğenmiyorum Janda’yı maalesef. Şu takıma asla yakıştığını düşünmüyorum ben. Çaba harcıyor olabilir ama Antalyaspor, hedefi olan bir takım ve hedefi olan bir takıma da sadece çaba göstererek bir şeyler yapamazsınız. Daha fazlasını yapmanız gerekiyor. Ben o ışığı, o potansiyeli göremiyorum Janda’da. Janda’nın yerine kesinlikle defansın göbeğinde Boum’u kullanmalıyız. Lokman o bölgede sanki aksayacak gibi duruyor. Mehmet Sedef aynen bıraktığı yerden devam ediyor, helal olsun kaptana.

Sezon başından beri bence takımın hepsi Janda dışında çok iyi. Gökhan Karadeniz çok isabetli bir oyuncu. Önceden dediğim gibi umarım anlaşmasında satın alma opsiyonu vardır. Yalnız bir oyuncumuz var ki gökyüzündeki en parlak yıldız gibi pırıl pırıl parıldıyor.
Tabii ki Zeki. Muazzam oynuyorsun Zeki, hep böyle kal inşallah.

Grup 1966 olarak her zamanki gibi takımımızın ardındaydık. Ordu’ya deplasman yapmak kolay değil ama Grup 1966 nerelere gitmedi ki.

İsmail Bulut