Rezil Düzeniniz Batsın

8 Mayıs 2023 10:00

M. Okan Okuş yazdı…

Geçmiş yıllarda yönettiği bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı sonrası yediği küfürlerden sonra babası kalp krizi geçirdi, ardından vefat etti. Sen nasıl bir evlatsın ki, böyle bir sebepten sonra hakemliğe hala devam ediyorsun? Maçı evde televizyon başında izledim. Vücut dili, sahada duruşu her an benim devreye girmem lazım diyordu. Muradına da erdi. Hep söylerim, Türkiye’deki maçları yabancı hakemler yönetse ligin altı üstü bambaşka olur. Türkiye’de öyle rezil anlayış var ki yayıncı kuruluş devre arası adeta yas eviydi. Maç sonu hepsinde sevinç vardı, düzeniniz de liginize de lanet olsun.

Maçı bir kenara bırakıp çim zemin üstünde olmayan konulara bakalım. İtalya’da Napoli 33 sene sonra şampiyon oldu. Napoli’yi 7 Aralık gecesi hazırlık maçında tam kadro seyretmek bize de kısmet oldu. Almanya’da Borussia Dortmund şampiyonluğa ulaşırsa sezon başı ve ortası iki hazırlık maçı yaptığımız takımlardan Avrupa’nın en büyük beş liginin 2 şampiyonu ile oynamış olmak bizim için iyi bir PR olacak. Peki biz hep bunlarla mı teselli bulacağız? Daha önce çok yazdım, gene yazmaya devam edeceğim. Ligi beşinci bitirmek bile bu şehir için başarı olmamalı. Antalya, Türkiye ekonomisini ayakta tutan bir şehir. Tarım ve turizmin yükünü çekiyor, sanayi olarak çok göze batmasa da ciddi anlamda ihracat yapılıyor. Ülkeyi saran ekonomik krizin Antalya’da nispeten az hissedilme sebeplerinden biri de şehirdeki bu ekonomik para hareketliliği.

Antalya, 2000’li yıllardan bu yana spor turizmini üst düzey yapıyor. Savaş ve pandemi dönemi de dahil olmak üzere ortalama 2000 civarı takım her sene en az beş altı bin civarı maç yapıyor. Antalyaspor olarak transfer dönemlerinde hiçbir oyuncuyu Belek’te, Manavgat’ta hazırlık maçında görüp de aldık dediğimiz olmadı. Brezilya’ya, Afrika’ya, Avrupa’ya scout gönderip maç ve oyuncu izletmek maharet değil. Zaten 2-3 ay boyunca bu takımlar ayağına kadar geliyor. Kimse bu işler öyle kolay olmuyor edebiyatı yapmasın. Rusya’da futbol oynayan ve çok düşük ücretle bu ülkeye giden birçok Brezilyalı ve Afrika futbolcuların orada aldığı paranın daha azına Antalya’ya gelmek istediğini birebir sohbetlerimden biliyorum. Sayın başkan kulüpte yeni bir yapılandırmaya gideceğini söylüyordu. Umarım kulüpte konunun muhatapları ile bu konuyu konuşur.

Yapılanma derken, medyaya son düşen haberlerden biri de bir İstanbul kulübünde tercümanlık yapan şahsın kulübe sportif direktör olarak geleceği oldu. Sezon içi bir yazımda kulüpte Nuri Şahin’in üstünden yükü alacak, oyuncularla iyi bir iletişim kuracak birine ihtiyacımız olduğunu yazmıştım. Bu isim mümkünse kulüpte simge olmuş, değilse Avrupa ve dünya futbolunu tanıyan, elinde oyuncu havuzu olan, takımda forma giyen oyuncunun sözünü dinleyeceği karakter olmalıdır. Belki biraz maaş maliyeti olur ama getireceği nokta isimlerle bunu fazlası ile telafi eder. Antalyaspor kulübü, İstanbul’dan birinin telefonla arayıp sizde işe başlasın diyeceği kadar değerleri olmayan bir camia değil.