Güzel Oyun Haklı Galibiyet

Antalyaspor taraftarları, geçen sene her maçın ardından maç yorumlarını okurken karşılaştıkları “Antalyaspor otobüsü çekti” yazılarını görmekten adeta bıkmışlardı. Ani gelişen yönetim değişikliği,  gelen transfer yasağı, santrforun son gün gitmesi gibi gelişmelerden ötürü taraftar birer birer gelen puanlardan ötürü bu durumu çok dert etmemişti. Fakat yeni sezonda yeni transferlerle bu oyun anlayışının sezon başı ilk 8 maçta da devam etmesi, artık takımını seyretmek için stada gelen ya da televizyon başına geçen renktaşlar için işkenceye dönmüştü.

Yapılan radikal hoca değişikliğinin etkilerine değinecek olursak; Nuri Şahin, Sivasspor maçında nasıl kendini belli ettiyse oyun kalitesi artarak daha iyi noktaya gidiyor. Nuri Şahin’in kurduğu ekibinin rakip analizi, takımın sahaya yayılması ve sezonun ortalarına doğru gelmelerine rağmen artan kondisyon seviyesi artık rakibin ismi fark etmeksizin dominant oyun anlayışı ile rakibe kendini kabul ettiriyor. Teknik ekibi bu açıdan tebrik etmek gerekir.

Takımda bu niye oynuyor, bu isim niye sahada diye eleştiri getirilebilecek hiçbir oyuncu yok. Sezon başı yurt dışı transferi olmayan, oynadığı oyunla bir çok maçta eleştirilerin hedefi olan Paul Mukairu ise Haji ve Crivelli’nin sakatlığı sonrası alternatifsiz kalınca “Madem bu iş bende, bu fırsatı kaçırmamalıyım” dercesine son 3 maçta hem gollerini yazdırdı hem de yapılmasını sağladığı asistle Sherel Floranus’u da golle buluşturdu.

Geçen hafta yaşadığı talihsizliğin yarattığı tedirginlik, Bünyamin’de 40.dakikaya kadar kendini belli etti. Bir yanda savunmada hata yapma korkusu öte yanda hücuma çıkınca bir an önce bir şeyler yapma aceleciliği vardı. Andrea Poli’nin harika pasında köşeye gönderdiği top, Bünyamin’in üstündeki kara bulutları dağıttı.

Veysel Sarı sanırım kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı. Rakibin birçok tehlikeli olabilecek atağını zamanında müdahaleleri ile sorun olmadan halletti.

Takım halinde kendisine verilen taktiği sahaya çok iyi yansıtan, bu ofansif futbolu oynayıp günahına da sevabına da razı olan bir ekip var. Altay maçında da Alanyaspor maçında da stadyuma gelip izlediği futboldan memnun olmadan ayrılan yoktur. Keşke şu maç saatleri daha uygun saate gelebilse de bunu daha çok taraftarla takım paylaşabilsek…

Geçen haftaki yazımın son paragrafı “Gelecek bizim, ilk yarı bitmeden en az 3 galibiyetle alacağımız 24 puan bizi tehlike bölgesinin üstünde tutar. Devre arası yapılacak nokta transferlerle de süratle yukarı çıkarız. İçiniz rahat olsun.” şeklindeydi. Antalyaspor oynadığı oyun ve aldığı galibiyetle beni yanıltmadı. İyi niyetle, fedakarca çalışan; ülke ekonomisinin allak bullak olduğu bir dönemde başkanımız sayın Aziz Çetin ve yönetim kurulu da takımın başarılı olmasını hak ediyor.

Önümüzdeki haftanın galibiyet sevincine şimdiden kendinizi hazırlayın.