Çare Belli

Klasiktir; zirveye oynayan takımlara karşı bir önceki hafta  kazandıysanız, nedense o maçın galibiyetinin daha da anlamlı olması için bir sonraki maçın da kazanılması gerektiği söylenir. Sanki birinin galibiyetine 3, ötekinin galibiyetine 6 puan veriliyormuş gibi…

Geçen hafta alınan sansasyonel galibiyetten sonra 2. sıradaki Konyaspor maçı için deplasmanda sahaya çıktık. Aralık ayına gelmiş olsak da Antalya’daki ılıman iklimden Konya, Erzurum, Bursa, Kayseri gibi kar yağışı ile tanışan şehirlere gidince sahadaki oyuncularımızın 25-30 dakikalık uyum sıkıntıları görülüyor, bu durum hep sancılı oluyordu. Bugün bunu yaşamadık.

Sezon başından beri evinde ya da dışarıda oynadığı maçlarda rakibe hemen baskı koyup sağlı sollu ataklarla çabuk bir şekilde gol bulmaya giden bir Konyaspor var. Böyle bir rakibe karşı geri vitese takmayı hiç  düşünmeden, oyunu ön alana yıkarak rakibi sahasında bırakmayı başardık. Kalecimiz Boffin’i televizyonda ilk gördüğümüzde dakikalar 16’yı gösteriyordu.

Sezon başından beri performansı ile tepkilerin odağında olan Milosevic, eski takımına karşı belki de kendisinin de beklemediği şekilde ilk 11’de başlayıp sahada kaldığı sürece olumlu işler yapmış olsa da bizim takımda çok acil durumlarda kullanılabilecek oyuncu özelliğinin dışına çıkacağını sanmıyorum.

Hatayspor, Kayserispor ve Konyaspor deplasmanlarının ortaya koyduğu net resim, iyi bir santrfora ihtiyacımız olduğu gerçeğidir. Maçta golü bulup koparamadığınız sürece rakip evinde golü bulmak için her türlü aksiyonu zorluyor. Maalesef taçtan gelen topta Andrea Poli’nin direkt olarak rakibin vuruşunu bozmak yerine arkasını dönmesi, 90+2. dakikada kalemizde golü görmemize neden oldu. Oysa aynı Poli bir hafta önce yere göğe sığdırılamayan isimdi.

Fredy son 2 senedir yokluğu çokça aranan isim oldu. Onun yokluğunda takımın oyun düzeni de etkileniyor.  Umarım devre arasında gelecek olan Güney Amerikalı isim takıma istediğimiz katkıyı verir.

Maçın henüz 2. dakikasında sarı kart gören Skubic’in üstüne oynasaydık eğer rakibi beklemediği şekilde eksik bırakabilirdik. Ama bunu yapmaya Amilton’un gereksiz şekilde gördüğü sarı kart engel oldu. Bu pozisyonda Doğukan’ın da hakeme sert bir şekilde tepki gösteren Skubic’i sakinleştirmeye çalışması çok gereksiz bir davranıştı.

Maç için uzun uzun satırlar dökmeye gerek yok. Bizim gördüğümüzü ve ne yapılması gerektiğini teknik heyet ve onların verdiği rapor doğrultusunda yönetim görüyordur.

Maç bitiminde bazı haksız yorumlar aldı başını gitti. Nuri Şahin ve oyuncu grubu,bu takıma 13 puan kazandırarak takımı tehlike hattının üstüne çıkardı. Oynanan oyunun bizi karamsarlığa sürükleyecek hiçbir yanı yok. Eleştiriyi hakarete çevirmek, kimseye bir şey kazandırmaz.İyi gündede kötü gündede bu takım bizim.