Bir Sene Daha Geride Kalırken

27 Aralık 2021 08:59

M. Okan Okuş yazdı…

2021-2022 sezonunun ilk yarısını İstanbul deplasmanında kapadık. 2021 yılının ocak ayında Ali Şafak Öztürk’ün ani şekilde başkanlığı bırakması sonucu kulübü kaos ortamına sokmadan başkanlık koltuğuna Mustafa Yılmaz oturdu. Transfer engeli, pandeminin getirdiği ağır maddi sorunlar derken takımı bir kazaya uğratmadan, 20 yıl sonra Türkiye Kupası finali yaşayan başkan unvanıyla haziran ayında Aziz Çetin’e devretti.

Geride kalan yılın bilançosunu çıkaracak olursak, seneyi Türkiye Kupası finali ve Süper Kupa final hakkını kazanmanın heyecanı ile geçirdik. İnşallah salı akşamı da Türkiye Kupası’nda yola devam etmenin mutluluğunu yaşayacağız.

Sezon başı planlaması Ersun Yanal’ın gözetiminde yapıldı. Sezon başı Antalyaspor’un ne yapacağını soran çok kişiye ligin ilk yarısının tozunu atacağımızı, ikinci devreyi bilmesem de ilk yarıda ilk üçün garanti olduğunu söylemiştim. Maalesef hocanın tercih etmediği oyuncu seçimi, bunun üstüne oynanan kısır futbol ve hatalar derken belki de puan alınması muhtemel olan İstanbul’daki Fenerbahçe, Antalya’daki Beşiktaş maçları ve Gaziantep deplasmanı derken kazanamadığı puanlar, Ersun Yanal’ın sonunu getirdi. Bana da “Rabbim affetsin, yanıldım” demek düştü.

Yönetimin radikal kararı sonucu takımı Nuri Şahin’e teslim ettik. Takımın hocası olarak çıktığı maçlarda son iki maç hariç herkesin seyretmekten zevk aldığı bir takım ortaya koydu. Maalesef sosyal medyada birçok renktaşın da dile getirdiği şekilde etkili bir santrforumuzun olmaması; Hatayspor, Konyaspor, Kasımpaşa ve Galatasaray ile oynanan dört maçtan yalnızca 1 puan çıkarabilmemize neden oldu. Oysa bitirici bir santrforumuz olsa, bu 12 puanlık havuzdan 7-8 puan daha çıkarabilirdik.

Benim Antalyaspor konulu sohbetlerde hep söylediğim bir şey vardır. Türkiye ekonomisini tarım ve turizmi ile taşıyan, dünyada İstanbul’dan sonra ismi en çok bilinen il olan bu şehrin takımının beşinci bitirdiği sezonu bile başarısız olarak görmesi lazım. Mustafa Yılmaz ve Aziz Çetin başkanları ve  onların yönetimlerini ayrı tutuyorum. Pandeminin ağır şartlarında kulüplerin naklen yayın geliri dahil olmak üzere düşüşte olduğu dönemde kulübü ayakta tutmaya çalışıyorlar. 55 senedir ele avuca gelen bir başarı yaşayamadıysak, özellikle endüstriyel futbolun egemen olduğu son 20 yılda bu kulübe başkanlık yapanlar kendilerini başarılı falan görmesinler.

Maça gelecek olursak, saha içi sonuçlarından dolayı sıkıntı yaşayan Galatasaray’da bu maçta alınacak olası yenilgi hem hocalarını hem de yönetimlerini götürecek bir kriz ortamına neden olacaktı. İlk yarıda Mukairu yakaladığı pozisyonda fanteziye kaçmadan röveşata yerine voleyi vurmuş olsaydı, gelecek olası bir gol de tribünlerin ev sahibi takıma yönelik tepkisinin fitilini ateşleyecek, bize de saha içinde daha rahat oynamayı sağlayacaktı. İki bireysel hatadan kalemizde golleri gördük. Muhtemelen Doğukan’ın şutu direkten dönmeseydi 1-1’e kilitlenen bir maç olacaktı.

Taraftar olarak takımın iyi oyunu ve kazanması bizi mutlu eder. Yönetimi de galibiyetlerden gelecek para ve ay sonunun sorunsuz kapanması… Ama her ikisinin yolu, kadro mühendisliğinin iyi yapılması ve kadroya doğru isimlerin kazandırılmasından geçer. Kupadan sonraki çarşamba sabahından itibaren duygusallığa yer vermeden, kulübe yeni maddi yükler getirmeden yolların ayrılması gerekenlerle vedalaşmak ve altyapıdan gelecek vadeden isimlerin takıma monte edilmesi gerekir. Direkt oynayacak en az 2 orta saha ve pişman olunmayacak bir santrforun transferi sağlanmalıdır.

Tüm Antalyasporlulara sağlıklı ve mutlu bir yeni yıl dilerim.