Aynı Takım Farklı Oyunlar

22 Eylül 2021 08:58

M. Okan Okuş yazdı…

Hafta sonu sansasyonel bir Beşiktaş maçından 70 saat sonra, İstanbul’da Fatih Karagümrük deplasmanındaydık. Profesyonel performans sporu yapan sporcularda vücudun kendini yenileme sürecinin ortalama 36 saat olduğu söylenir. Tabi bu aynı zamanda oyuncunun antrenman, beslenme, dinlenme profesyonelliği ile ilgili bir durum. Türkiye’deki sporcuların genel anlamda profesyonellik anlayışı ile bu nasıl gerçeğe dönüyor, o da ayrı bir konu.

İki sene öncesi pandemi salgının sonucunda bir bayan başkanın iki damla göz yaşı ile geçen sene 21’e çıkan takım sayısı, bu sene 20’ye indi. Milli takımının küme düştüğü, Avrupa’ya giden takımların puan kaybı yaşaması sonucu Şampiyonlar Ligi’nin hayal olmak üzere olduğu futbolumuzda sıkışık fikstürden herkes şikayetçi olsa da fazla konuşan sistemden dışarı atıldığı için kulüplerde bu duruma fazla kafa yormuyor.

Deplasmanda misafiri olduğumuz Karagümrük, genç hocası ve oynattığı futbolla her takım için zor bir rakip oldu. Ersun Yanal, bu sezon ilk defa Floranus, Fedor ve son gün transferi olan Crivelli’ye ilk 11’de yer verirken Bünyamin, Naldo, Gökdeniz ve Fredy kulübede sıra bekledi. Beşiktaş maçında kadroya alınmayan, sonrasında sosyal medya hesabından vakitsizce ve fazla erken içini döken Ghacha Antalya’da kaldı. Menajerinin bu konuda oyuncuyu uyarması lazımdı.

Maçın başlama vuruşu ile rakip üstümüze gelmeye başladı. Buna bizim Boffin’den itibaren kısa toplarla çıkma oyun planımız eklenince, televizyonları başındaki renktaşlar için dakika başı ufak bir kalp krizi geçirme atakları başladı. Boffin’in olağanüstü performansına rakip oyuncuların beceriksizliği de eklenince bizde rakip kaleyi hiç zorlamadan devreyi 0-0 kapattık.

Maçın ikinci yarısına başlarken hoca çok doğru biçimde Milosevic-Fredy değişikliğini yaptı. Fredy’nin hareketli ve canlı oyunu, Nuri ve Poli’nin üstündeki yükü aldı. Fredy’nin hücuma katkısı ile rakip ceza alanı önünde daha çok görünür olduk. Geçen haftanın aksine hocanın bugünkü değişiklikleri oyuna hep olumlu etki etti. Maçın ilk yarısındaki kendi sahamızdaki mahkumluğumuz, ikinci yarıda rakip sahada daha çok gözüken bir şekle dönüştü. Maalesef son vuruşlardaki beceriksizlik, İstanbul’dan 3 puanla dönmemize engel oldu.

Sezon başından itibaren Boffin, Naldo, Nuri, Poli, Güray ve Veysel’in iyi giden bir çizgisi var. Gol noktalarındaki Wright, Crivelli ve Gökdeniz son vuruşlarında çerçeveyi bulsalar puan cetvelinde süratle yukarı çıkmak zor olmayacak.

İlk maçını oynayan Floranus’u özellikle ikinci yarıda beğendim. Fedor da bu maçta hazır olduğunu gösterdi. Antalya’da bırakılan Ghacha bugün kadroda olsa, özellikle son dakikalarda yaptığımız çıkışlarda çok işimize yarayacaktı.

Bu arada rakipte ismi bizimle sıkça anılan Ahmed Musa transferinin olmadığı iyi olmuş. 

Hocaya maçlık tepkilerimiz olsa da; taraftar olarak acı çekmeden, oyun planı daha işler hale gelmeden güzel günleri görmenin kolay olmayacağını bilmemiz lazım.

Zaman, her şeyin ilacıdır.

Sağlıklı günler dilerim.