Oh Be Dünya Varmış
Özlediğimiz 3 puana hemde hiç ummadığımız kadar rahat ulaşıyoruz.Bir de rakip Fenerbahçe olunca tadından yenmiyor …
Maç öncesi stat çevresindeyiz. Her zaman hayalini kurduğumuz kalabalıklar, kuyruklar var stat önünde. İstanbul takımları geldiğinde stadın yolunu hatırlayanlar ellerinde biletleri girecekleri tribünün kapısını bulma telaşındalar.
Devamlı maçlara gelen bizler onların oluşturduğu izdihama söylenmekle meşgulüz.
Zar zor kendimizi içeri atıyoruz. Hoş “sahaya çıkmayın, bir puan verelim” deseler kabul edip hepimiz hemen eve dönecek pozisyondayız.
Maç başlıyor, Antalyaspor bastırdıkça bastırıyor. Serdar Özkan kaçırıyor, üstüne Mbilla kaçırıyor… Tribünde deliriyoruz. Ama sadece kaçan pozisyonlara değil, dakika 25 olmuş elinde biletiyle yerini arayan, sinemaya girmiş yerini arayan müşteri edasında tiplere…
Ardından hak ettiğimiz golü buluyoruz. Sonrası rüya gibi… Özlediğimiz 3 puana hem de hiç ummadığımız kadar rahat ulaşıyoruz. Bir de rakip Fenerbahçe olunca tadından yenmiyor.
“Biz Akdenizliyiz” diye bağırırken arkadan operasyon müziği başlıyor. Hani “cuk diye oturdu” tabiri bu anlar için geçerlidir sanırım.
Hemen telefonuma sarılıyorum, lig sıralamasına tekrardan göz gezdiriyorum ve içimden ”Oh be dünya varmış” diyorum.
Haftaya Eskişehir deplasmanında da kaybetmezsek artık korkulu rüya görmeyiz, geleceğe umutlu bakarız.
Kaldı 16 puan… Son 14 hafta.
Eskişehir’de görüşürüz…