Nihayet Galibiyet

En son iç saha galibiyeti olan 3-0’lık Malatya maçından sonra gelen yine 3 gollü bir Kasımpaşa galibiyeti ,camiaya rahat bir nefes aldırdı. O kadar çok özlemişiz ki; birbirini tanıyan ve tanımayan insanlar sarmaş dolaş, birlikte avuçlarını birbirine vurup çak yapıyor, çılgınca golleri kutluyor ve galibiyetin ne olduğunu hatırlıyordu.

Galibiyet sonrası her şey keyifli oluyor. Uzun zamandır hasret olduğumuz iç saha galibiyeti yazdığımız kaleme bile etki ediyor. Sezon başından bu yana 20 hafta bizleri Gustavo Blanco ve Paul Mukairu’ya mecbur bırakan Başkanımız ve Yönetim kurulumuz, bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu sanırım bu maçtan sonra yeterince anlamıştır.

Üçüncü bölgeye Adis Jahovic ve Sinan Gümüş gibi kaliteli ayakların takviyesi etkisini hemen gösterdi. Takımın skor katkısını üst seviyeye getirdi. Burada Lukas Podolski az süre alsa da ismi, kalitesi ve tecrübesi ile takıma ekstra bir katkı koyduğu da gerçekler arasında. Tabi ki burada bütün takımı tebrik etmek gerekiyor. Artık geçen sezonlarda olduğu gibi takım olma olgusu tekrar yerine geliyor. Maç sonunda bütün takım, yedekler, teknik ekip yardımcıları, malzemeci, masör ve sağlık heyeti dahil kenetlenip sahanın ortasında galibiyeti kutlamaları çok güzel ve özlenen görüntülerdi.

Takım artık iyi mücadele ediyor. Savunma hattı gerçekten inanılmaz katkı veriyor. Sadece duran top organizasyonundan bir gol yiyerek maçı tamamladılar. İki kanat beki Kudryashov ve Bünyamin çok koştular, çok mücadele ettiler. Özellikle Kudryashov’un ilk müdahaleleri çok yerindeydi. Ayakta sağlam kaldı ve rakiplerine boş alan bırakmadı. Bünyamin çok genç ve her hafta üzerine koyarak gidiyor. Mücadele yönü iyi ve kolay kolay oyundan düşmüyor. Sadece kanat bindirmelerinde geriye dönüşleri biraz ağır oluyor ama zamanla onu da kapatacağından hiç şüphem yok. Chico ve Celustka neredeyse kusursuza yakın oynadılar, alınan 3 puanda çok büyük katkıları oldu.

Orta sahada maçın ilk devresinde Ufuk Akyol sade ve temiz bir oyun oynadı fakat topu üçüncü bölgeye taşıma konusunda yetersiz kaldı. Tabi ki ikinci devrenin başında Hakan Özmert değişikliği takıma inanılmaz katkı verdi ve takım dikine oynayarak pozisyon ve goller buldu. Bu takım için Hakan Özmert vazgeçilmez oyuncudur.

İlk 45 dakikada Fredy Riberio forvet arkası gibi oynayınca o bölgede kayboldu gitti. İkinci devre kanat bölgesine yakın oynayınca hem ataklara hem de gole katkısı üst seviyede oldu.

N’dinga sade ve gösterişsiz oynuyor ama tam hazır değil. Fizik kapasitesi henüz Süper Lig seviyesinde değil, zamanla gücünü toplayıp maç eksiğini de kapattığı zaman çok daha başarılı bir N’dinga izleyeceğiz.

Amilton maalesef vasatın üzerine çıkamıyor. Allah sürat vermiş, fizik vermiş ama yetenek ve beyin yönünde biraz eksik bırakmış. İnşallah takımın toparlanma sürecinde o da gerekli reaksiyonu gösterir ve katkı verir.

Bugüne kadar izlediğimiz takımlar içerisinde en zayıf ve kalite yönünden düşük seviyede olan Kasımpaşa bu ligden düşecek takım görüntüsü verdi.

Maçın hakemlerine gelince orta hakem Arda Kardeşler iyi bir yönetim gösterdi. Yardımcı hakemlerine gelince 2 numaralı olan maraton tribünü önündeki hakemi çok vasattı, ilk yarı boyunca Kasımpaşa ataklarında en az 3 pozisyonda ofsayt bayrağı kaldırmadı. Maçın devre arasında kendisine uyarı gelmiş olmalı ki, ikinci devre hiç risk almadan Antalyaspor’un bütün ataklarında tereddütsüz bayrağını kaldırdı. Nitekim iyi ki VAR uygulaması var ki attığımız gol güme gitmedi.

Teknik heyet başta Tamer Tuna, futbolcular başta birinci kaptan Hakan Özmert, sağlık ekibi ve bütün kulüp çalışanlarına galibiyet ve farklı skor için sonsuz teşekkürler. Ayrıca bu 3 puanı maç günü doğum günü olan başkan Ali Şafak Öztürk’e armağan ettikleri için bir teşekkürü daha hak ediyorlar.