Mikrofon Sizde Çocuklar
Bizde bir laf vardır: “Geldik zurnanın zırt dediği yere” diye. Fazla yazacak bir şey yok. Takım yerden gelen topa kafa ile müdahale edecek duruma gelmiş vaziyette.
Zeki’nin kırmızı kart cezalısı olması müthiş bir dezavantaj ama lamı cimi yok artık. Sahaya çıkıp sezonun, belki de son yılların bizim için en önemli maçını kazanmamız gerekiyor. Neden önemli biliyor muydunuz?
Borç tavan yapmış vaziyette. Bu kulubün inanılmaz derecede para kazanmaya ihtiyacı var ki altları boylamayalım. Süper Lig demek, para demek biliyorsunuz. Yani bizim çıkmamız gerek.
Takımın konsantrasyonu harika. Biz zaten Samsunspor’dan kaliteli bir takımız. Her şeyi oluruna bırakıp rahatça oyunumuzu oynarsak maç bitimi Süper Lig kutlanıyor olacak. Korkan takım onlar yani. Biraz hırs yapmış olabilirler lakin bu maçlar tecrübe maçları. Adana Demirspor maçlarında gördük bunu. Beğenmediğimiz Sezer bizi finale taşıdı.
Taraftar grupları da İstanbul’a ortak organizasyon yapıyorlar. Kocaelili kardeşlerimizin de müthiş bir katılım sağlayacakları öngörülüyor. Biz tribünde belki Samsunspor seyircisinden az olacağız ama gerçek bir tribün grubu orada olacak. Yani kemik diye tabir edilen, oldukça etkili ve ateşli bir taraftar profilimiz tribünde üzerine düşeni fazlası ile yapacak.
Şimdi mikrofon sizde çocuklar. Siz şu maçı kazanın.
“Haykıralım yıkalım stadı, bir tanecik Antalya’mız var” diye inletelim İstanbul’u. Hatta boğaza bayrağımızı asalım.