Üzdürmediler Beşiktaş’ı
Maça bence hiç gelmeyelim. Ya çok özür dilerim ama sen Cüneyt Çakır’sın o pozisyonlarda o kararlar ne öyle …
Neydi? Efendi Beşiktaş’tı değil mi? Koskoca ikinci kulüp başkanın yaptığı açıklamada kullandığı lafa bakar mısınız:
“Tetikçi”. Çok özür dilerim ama siz kendinizi ne sanıyorsunuz? İnsanların tırnakları ile kazandıkları itibarlarını iki kelime ile yerle bir edebileceğinizi mi sandınız?
Yahut eskiden sesi çıkmayan Anadolu kulüplerinden bir başkanla mı karıştırdınız Ali Şafak Öztürk’ü. Sizler kim oluyorsunuz da insanlara bu şekilde ithamda bulunabiliyorsunuz? Efendi Beşiktaş deyip oturup kulübünüzde bekleyin lütfen. Zira dışarıda haddinizi aştığınızın farkına varamıyorsunuz.
Eskiden Fenerbahçeli olduğu için linç edilen Başkanımız hâlâ efendiliğini koruyup çok şık cevaplar vermiş. Gerçekten Ali Şafak Öztürk’ü tebrik ediyorum bu kışkırtmaya rağmen kendinden ödün vermemiş olması taktire şayan. Ama bizler biliyoruz ki bu Fener muhabbetleri sırf Eto’o’yu vermediğimizden dolayı. Sırf Eto’o’yu bedavaya alamadıklarından dolayı.
Kıs – ka – nın!
Eto’o Antalya’da, Eto’o Antalyasporlu, Eto’o Antalyalı…
Vermiyoruz arkadaşım ne Beşiktaş’a ne Fener’e. Seneye de de Galatasaray transfer edecek galiba demiştim ya onlara da vermeyeceğiz. Bir Anadolu kulübünün bunu başardığını görmek sizleri ne kadar çıldırttığının farkındayız. Antalya’ya geldiğinizde bir soda ısmarlayacağız, söz. Hâlâ hazmedemediniz, belki soda iyi gelir.
Ali Şafak Öztürk’e fenerli diye yüklenenler, geçen sene Fener’den en çok puanı bizim aldığımızı unutmasınlar. Fener Eto’o’yu istediğinde Eto’o’nun Antalya’da kalacağını söyleyen de Ali Şafak Öztürk’tür unutmayın. Son olarak soda içmeyi unutmayın.
Biz bu düzeni yıkmaya geldik. Bu düzen yıkılana kadar da yılmayacağız ve Ali Şafak Öztürk’ün arkasındayız sonuna kadar. Bizler kim miyiz? Bizler efendi değil, bizler Akdeniz’in deli çocukları, Toroslar’ın yörükleri, memleketine sevdalanmış, armasına sahip çıkanlarız. Bizler Antalyasporuz! Biz Antalyasporuz!
Maça gelelim mi? Maça bence hiç gelmeyelim. Çok özür dilerim ama sen Cüneyt Çakır’sın, o pozisyonlarda o kararlar ne öyle? Sen Avrupa’da böyle maç yönetebileceğini falan mı sanıyorsun? Kırmızı kartını falan evde unuttun sanırım. Hadi Cüneyt Çakır görmedi (hadi öyle varsayalım) peki ya o saha kenarında ki üç hakem ne yapıyor Allah aşkına, biri bana söylesin. Futbolun katili Türk hakemleri diye boşuna söylemiyoruz yıllardır. O uçan tekmeler falan nasıl görünmez, ben bir şey demiyorum. “Beşiktaş’ı üzmeyin” pankartı işe yaradı(!)
O penaltı Antalyaspor’a verilseydi de aynısını yazardım. İnanın buna yazardım. Haksızlıklara boyun eğdikçe kaybedeceğiz.
Buna izin vermeyeceğim. Vermeyelim.
Öte yandan Rıza Çalımbay sonunda Antalyaspor’un teknik direktörü olduğunun farkına varıp maç sonunda “Beşiktaş olunca kolay çalınıyor düdükler” diyebildi. Evet hakemlerimiz taraflı kararlar vereceklerdir söz konusu İstanbul takımları olunca. Bu düzen yıkılacak ve biz bunu göreceğiz.
Kadromuz eksikliklerimiz tamamlanınca daha verimli bir Antalyaspor izleyeceğiz. Buna inanıyor ve güveniyoruz. İnanın çocuklar, inanın ki hasreti bitirip Avrupa’ya gidelim.
Bu hafta başka bir konuya daha değinmek istiyorum. Küçücük bir çocuk… Sokaktan geçerken size bir şey söylese belki de dikkate almayacağınız bir çocuk… 15 yaşında… Bedeni küçük ama yüreği yaşayan çoğu insandan daha büyük… Karadeniz’de teröristlerin yerini ihbar edecek kadar yürekli bir çocuk… Sosyal medyada “iyi ki varsın” demiyorlar diye isyan edecek kadar da duygusal bir çocuk… Mekanın uçmağ olsun Eren’im. İyi ki vardın ablacığım. Keşkelerden nefret eden ben, keşke diyorum senin için. Keşke böyle tanımasaydık seni. Daha gidecek çok yolun, daha görecek çok şeyin olacaktı, daha çok ‘iyi ki varsın Eren” sözlerini duyacaktın. Bu şekilde olmasaydı keşke.
Şehitlerimiz Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ve Eren Bülbül ‘ün ailelerine baş sağlığı dilerim. Mekânları uçmağ olsun. Ülkemizi bölmeye çalışanlara lanetler olsun…
Kırmızı beyaz aşkla kalınız büyük Antalyaspor taraftarı. Yüreğinizden sevdamız, dilinizden bestelerimiz düşmesin.
Haftaya görüşmek üzere…