Ego Savaşları 1 – 0 Rıza Çalımbay
Yeni teknik direktörümüzün azimli, oyunu tamamen kazanmaya odaklı oynatan bir hoca olmasını diliyorum …
“Umutlandırıp utandırmayın. Ya oynayın ya oynayın. Başka çareniz yok! Sokaklarda, avmlerde fink atmayı iyi biliyorsunuz lakin top oynamaya gelince iş koyveriyorsunuz. Taraftarın sabrı taşmak üzeredir. Bu ne lakayatlık, bu ne disiplinsizliktir? “Tatile geldi” diyenleri haklı çıkartmaya başladılar. Antalyaspor kulübünü babalarının tatil köyü olarak görmeye başlamışlar. Bu takım niye oynamıyor Rıza Hocam? Disiplinsiz davranışları senin görüp ona göre tedbirler alman gerekmiyor mu? Futbolcularla ego mu yarıştırıyorsun hocam Allah’ını seversen, ne yapmaya çalışıyorsun? Bu takım niye bu kadar lakayıt davranıyor? Hele Rıza Hocamızın çarşıya pazara çıkar gibi giyinip maça gelmesine ne demeli… Bu ne salmışlık hocam?” diye isyan ediyordum. Ta ki Rıza Hocanın istifa ettiği haberi gelene kadar…”Ya ego savaşlarınıza son verin ya da o egonuzu alıp bu takımdan gitmeyi bilin” diye yazdım. Takımda bariz bir şekilde ego savaşı vardı. Rıza Hocanın çok fazla ego yaptığını da düşünmek istemiyorum ama gene de giden Rıza Hoca oldu. Evet, geçen sene bizi ipten alıp yukarılara taşıyan ve 51 yıllık tarihimizin en başarılı sezonunu yaşatan Rıza Hocaya çok yüklenmiştim. Biraz burukluk da var içimde gitti diye. Sonuçta emeklerini hiçe sayamazdım. Belki bir iki maç daha kredisi olabilirdi Rıza Hocanın diye de düşünmüyor değilim. Lakin Kayseri maçındaki o ruhsuzluk çok kötüydü. Bazen başarısızlıkların arkasında başkaları vardır ama tüm suç başkasına kalır. Teknik direktör olarak biraz daha dikkatli olmalıydın Rıza Hocam, olmasaydı sonumuz böyle. Ama vakit geçirmeden başka kulüplerle görüşüyor olman da akıllarda soru işareti bırakmıyor değil.
Taraftara teşekkür etmişsin, bir taraftar olarak ben de sana teşekkür etmek isterim. Hedefimizin ilk on içerisinde olmasından bahsettiğin, her fırsatta Beşiktaşlı olduğunu dile getirdiğin, her fırsatta Beşiktaş’tan yana demeç verdiğin için teşekkür ederim. Ama hakkını da yiyemem, o kadar Beşiktaş demene rağmen Beşiktaş’a karşı oynadığımız maçta “Söz konusu Beşiktaş olunca rahat çalınıyor” diye açıklama yapmıştın maç sonunda. Her şeye rağmen seni seviyoruz Rıza Hocam. Teşekkür ederiz bu takım için yaptıklarına. Umarım yeni kulübünde her şey gönlünce olur. Dediğim gibi, olmasaydı sonumuz böyle.
Yeni teknik direktörümüzün azimli, oyunu tamamen kazanmaya odaklı oynatan bir hoca olmasını diliyorum. Bir de lakayıt davranışlar içerisinde olan bu takımın canına okuyacak disiplinli birisi olmasında fayda var.
Biraz da futbolulara dönelim:
Eski zamanlarda sokakta, barda gezen futbolcuları döverlermiş. Hiç tasvip etmesem de illa bu taraftarı eskiye döndüreceksiniz. Sokaklarda, avmlerde, havuz başlarında, Lara’larda, Dedeman’da keyif çatıp, göbek yapmanıza ne demeli? “Göbeğin var” dedi diye taraftarı engellemek nedir? Görünen köy kılavuz istemez yiğidim.
Hadi engelleyen futbolcuyu geçtim, ya taraftarına “Sen kimsin bebe” tarzında konuşmak nasıl bir üsluptur ya hu? Sen kim oluyorsun da öyle bir cevap veriyorsun? Kusura bakma kardeşim, adam gibi oynamıyorsan eleştiriyi hazmetmeyi bileceksin. Kendini geliştirip sahada vereceksin cevabını. Siz bu takımın esas sahiplerinin bu insanlar olduğunu unutmayıp, kilometrelerce yol teperek işinden, izin gününden feragat eden insanlara bu şekilde konuşmayacaksın. Efendi olup, topunu oynayacaksın. Aksi taktirde yüzüne söylenecekler hiç hoşuna gitmeyecektir emin ol buna.
Sevgili Paşam “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.” demiş. Atatürk’ün ordusu olan Antalyaspor taraftarlarının da bu sözü benimsemiş olduğunu unutmayacaksınız. Zeki, çevik ve ahlaklı olucaksınız. İlla ki mesajlara cevap verecekseniz Antalyaspor kulübünü temsil ettiğinizi unutmayarak cevap vermelisiniz. Birkaç kere maratona doğru da küfür ettiğini duyduğumuz bu arkadaş umarım kendisine çekidüzen verir ve kulübümüzün futbolcusu olarak armaya saygılı şekilde hareket eder.
Maçta hakeme artistlenen Nasri bir gol attı diye böyle yapıyorsa vay halimize anam bubam. Eto’o’nun bu nazlarını vallahi öpüp başımıza koyalım. Zira Nasri bizlere daha çok çektirir gibime geliyor. O yüzden Nasri’nin hareketlerinden ötürü bir an önce uyarılması gerektiğini düşünüyorum. Eto’o demişken geldiğinden beri kaçırdığı ilk penaltıydı. Islıklamak, üzerini çizmek bize yakışmaz. Gününde değildi diyelim. Kötü senaryolar kurmayalım. Eto’o’ ile kulübü karıştırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Eto’o’ya biraz zaman tanımamız gereklidir.
Ya Menez… Menez nerede Allah aşkına, birisi bir açıklama yapabilir mi? Sürekli havuz başında snaplerini görüyoruz. Allah bağışlasın çok tatlı çocukları da var. Ama kendisini hala sahalarda göremiyoruz. Galatasaray maçına hazırdı ya hani… Menez ikinci yarıdaki Galatasaray maçına mı hazır olacak? Kulübümüzün bununla ilgili bir açıklama yapması gereklidir artık. Bildiğiniz bilmeceye döndü bu iş. Basit bir sakatlığı olan bu adamı biz niye hala sahalarda göremiyoruz? Artık can sıkmaya başladı bu bilmece. Sahalarda görmek istiyoruz biz bu adamı, havuz başından snaplerini değil.
Kulüpteki taht savaşları devam ederkeni sanki beşte beş yapmışlar gibi futbolcularımızın özgüvenleri tavan yaparken benim abilerim, ablalarım, kardeşlerim, arkadaşlarım deplasman yolunda kurşunlandılar. Kulübün gerçek sahipleri o insanlardır. Hiç bir karşılık beklemeden her maçta kayıtsız şartsız destekleyen insanlardır. Kulübü karıştırmaya çalışanların hesaba katmadığı tek bir şey vardır, o da taraftarlar… Deplasman yolları gerçekten cefadır. Gitmeyen bilmez, o yollar git git bitmez. Herkesin tek istediği bu hafta geçen seneki gibi Kayseri maçı ile dönmemizdi. Ama takımımız sanki halı saha maçına çıkmış gibiydi. Yok halı saha maçı benzetmesi olmadı, çok özür dilerim. Halı saha maçı yapan adamları koy sahaya yemin ederim daha iyi oynarlardı.
Yenilmek vardır, yenilmek vardır. Her zaman deriz; “Ruhunuzla oynayın, armanın hakkını verin. Canımızı isteyin” diye. Ama siz bitse de tatil yapmaya gitsek formunda maça çıkarsanız bu taraftarın tepkisini de hak edersiniz. Bu egolarınıza sahip çıkmayı öğrenin beyler. aksi taktirde egolarınızdan lego yapılır. Takımı oyuncağınız olarak görmekten vazgeçmelisiniz. Ruhsuz oyununuz, lakayıt tavırlarınız için teşekkürler(!)
Bir de taraftarlığa değinilmek gerekirse taşlamayı hiç bir zaman tasvip etmiyorum. Sporda, sokakta, evdei okulda… Her yerde her zaman şiddete karşıyımdır ama bu kurşunlama olayı bambaşka bir boyuttur. Bu durumu yaşayan büyük Antalyaspor taraflarımıza geçmiş olsun. Bu olayın faillerinin bulunmasını diliyor, olayı tüm Kayserisporluların üzerine yıkmaktan kaçınıyorum. Elim yazmaya, dilim söylemeye bile varmıyor ama ya o deplasman yolundan bir abim, ablam, kardeşim, arkadaşım dönemeseydi… Allah korusun, Akl-ı selim insanlarız vesselam. Birinin canına kıymak bu kadar kolay olmamalı. Hoş, ülkemde tavuk keser gibi kadın öldürenler oldukça ve cezalar caydırıcı olmadıkça ne bekliyoruz ki? Umarım bu olaylar tekrar başlamaz. Buradan da büyük Antalyaspor taraftarını sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Yapılanı unutmasak da biz yörükler böylesine hain pusular kurmayız ve kendi vatandaşımıza bunları yaşatmayız.
Bu haftalık bu kadar büyük Antalyaspor taraftarı… Kırmızı beyaz aşkla kalınız. Sevdamız yüreğinizden düşmesin.