Antalyaspor “Puzzle”ı
Bu kadar eksikle Fener’i yenmeyi zaten beklemiyorduk da, yenilme ihtimalimizin olmadığını da biliyorduk…
As kadrodan 7 eksikle maça başladık, bir de Chico’muzun burnu kırıldı. Bu kadar eksikle Fener’i yenmeyi zaten beklemiyorduk da, yenilme ihtimalimizin olmadığını da biliyorduk.
Geçen hafta Fenerbahçe maçı için takım içi dengelerin bozulabileceğini düşündüğümü söylemiştim. Yanılmışım, oyuncuların yokluğu belli olsa da Bülent Korkmaz’ın öğrencileri birbirlerini çok güzel topladılar.
Bu maç üzerinde çok fazla yazmayacağım. Sonuçta sezonun ilk yarısı bitti, eksikliklerimize rağmen 1 puan bizim için yeterliydi. Ama Fenerbahçe’nin bulunduğu konumu göz önüne alırsak, kaçırılmış 2 puana üzülmemiz gerektiğini de düşünmekteyim.
Velhasılıkelam, bu sezona bomba gibi düştük. Bizimle dalga geçenler, şu an bizden beter haldeler. “Antalyaspor küme düşer” diyenler hala şok içerisinde fikstüre bakmakla yetiniyorlar. Hazmedemeyenlere de Antalya’da sade soda bizden hediye.
Bu kadar maddi sorunun içinde hedeflenen puanın üstünde devre arasına girdik. Takımımız bunu bir bütün olarak yaptı. Bülent Hocamızın sezon değerlendirmesinde de bahsettiği gibi “Puzzle birbirini tamamladı. Türkiye’de ben böyle bir takımla çalışmadım. Karakter olarak birbirini seven ve birbirlerine saygı gösteren bir oyuncu grubu var.” Tam olarak “puzzle parçaları” olarak adlandırabiliriz bu sezonki kadroyu. Nokta atışı yapılacak transferlerinde bu “puzzle”a kendini ait hissetmesini can-ı gönülden isterim.
Nokta atışı transfer demişken, Doukara’ya alternatif ya da yanına bir forvet almalıyız. Sağ ve sol kanatlarımız bazen otobana dönebiliyor. Bunun için transfer yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir de orta sahada oyun kurucusuna ihtiyacımız var. Bunun eksikliğini hissediyoruz.
Her şeye rağmen bu devreyi “yürekleriyle” oynayan, birbirlerine sımsıkı bağlanmış Antalyaspor’umuzun futbolcuları sayesinde, Bülent Hocamızın futbolculuk kariyerindeki hırsını, isteğini, teknik direktörlüğüne yansıtmasıyla ve takıma buna aşılamasıyla, yönetimimizin ve kulüp çalışanlarının inancıyla,taraftarlarımızın aşkıyla derin bir “OOHHH BEE” çekerek kapattık.
Bülent Hocamızın dediği gibi; “İkinci yarıda da bu birlik, beraberlik ve disiplin aynı şekilde, gevşemeden gider.”
Ali Şafak Öztürk ile birlikte bahar geri geldi demiştik. Güzel günler bizimdir ve ve ne diyoruz, “VAZGEÇİLMİYOR”
Şimdi devre arası da bitmek bilmez diyenlerdenseniz, sizler de bizlerdensiniz demektir. Ne yapalım, sevince katlanılıyor.
Bu devrenin son yazısı bu kadardı Büyük Antalyaspor taraftarı. Kırmızı-beyaz aşkla kalınız, sevdamız ve umutlarımız yüreğinizden düşmesin.