Maşallah Diyelim
Sevgili Antalyasporlular,
Güzel bir hafta sonunu daha geride bıraktık. Haftalar ilerledikçe oynanan futbolun iyileşmesiyle beraber daha net skorlar almaya başladık. Rakibimiz bu ligin transfer şampiyonuydu. Özellikle ileri uca aldıkları Ameobi senelerce İngiltere Premier Liginde top koşturmuş, özel bir futbolcu. Ama futbolun bir gerçeği var, o da takım olamadıktan sonra, sahadaki isimlerin büyüklüğü futbola yansımıyor. Gaziantep Bld takımı da bunun en güzel örneği. Bu sene çok can yakarlar bireysel becerilerle ama ligde ilk altı içinde yer alabileceklerine ihtimal vermiyorum.
Gelelim Antalyaspor’umuza… Maç öncesi rakibi ilk 60 dakika durdurup kalan yarım saatlik dilimde baskılı bir futbol oynayıp yenebileceğimizi tahmin ediyordum. Gol erken gelince rakibin direnci de çabuk kırıldı. Hakemin takdir haklarını, özellikle sarı kartlarda, rakibe sıfır toleransla kullanmasıyla daha da rahatladık. Rakip, hakemle uğraşmaktan rakip kaleye gelmeyi belli bir süre düşünmedi.
İkinci yarının başlarında güzel bir hücum organizasyonuyla ikinci golü de bulunca rahat bir maç izledik kalan sürede. Gökhan Karadeniz- Emrah Başsan- Diarra üçlüsü açık ara bu ligin en uyumlu ve etkili hücum hattı. Umarım uzun süreli sakatlıklar veya cezalarla karşılaşmazlar. Onların bu performansı takımı her maçta 1-0 önce başlatıyor. Orta sahada Janda ile Zeki presleriyle ve bitmek bilmeyen enerjileriyle yine göz kamaştırdılar. Orta saha göbeğinde yaratıcı oyuncu eksiğini Gökhan Karadeniz, maç boyunca bu bölgeye yardımcı olarak giderdi. Defans hattı bu maçta çok ciddi bir hata yapmadı ama gözler yine de Boum’u arıyor. Yabancı sınırlamasına takılmasa Boum-Mehmet Sedef ikilisi defansta çok daha uyumlu bir görüntü çizerler. Lokman bu maçta iyiydi ama genel olarak baktığımızda, her an bireysel hata yapma potansiyeliyle şu anda takımın tek aksayan noktası olarak görünüyor. Umarım daha çok çalışarak ve daha az risk alarak, ilerleyen haftalarda performansını arttırır. Bek pozisyonlarındaki futbolcularımız sene başından beri kendilerine verilen görevi eksiksiz yerine getiriyorlar. Özellikle Sakıp yaşı itibariyle bu takımın formasını uzun yıllar terletecek gibi duruyor. Süper Ligde ileriki yıllarda göstereceği performansla, milli formayı giydiği günlerin çok uzakta olmadığını düşünüyorum. Umarım aynı ciddiyette işini yapmaya devam eder.
PTT Liginde yavaş yavaş sıralamalar şekillenmeye başladı. İlk 7-8 haftalık periyotta üstlerde yer alan takımlar genelde ligi oralarda bitiriyorlar. Biz ilk dört haftalık zorlu periyodu mükemmel şekilde bitirdik. Önümüzdeki dört haftalık periyotta nispeten daha kolay ekiplerle oynayacağız.
İki maçta dört puan, ortalama iki puan hesabımıza göre şu anda +2 puanlık avantajımız var. Bu hafta deplasmanda Manisaspor karşısında alacağımız galibiyet ortalamamızı yükseltecek, bir puana ise hiç yoktan iyidir diyeceğiz. Rakibin defans hattındaki ciddi sıkıntıları ve şu anda ligin en çok gol yiyen takımı olmaları, benim bu maçla ilgili umutlarımı arttırıyor. Erken bulacağımız gol maçı Orduspor maçı havasına sokabilir.
Biz bardağın boş tarafına bakacak olursak, bu takımın Karşıyaka maçını saymazsak (yediğimiz gole hemen cevap verdiğimiz için) eğer, geriye düştüğünde nasıl bir tepki göstereceğini ve nasıl bir oyun planı içerisinde olacağını daha net şekilde göremedik.
Zira öne geçtiğimiz maçlarda rakip daha çok risk alıp defans hattını boşaltıyor ve biz de oradan pozisyonlar buluyorduk ama kapanan savunmalara karşı ileri üçlümüzün ne yapacağını henüz göremedik.
Genel olarak baktığımızda ilk 4 haftalık periyotta takımın üzerinde bulutsuz, günlük güneşlik bir hava hâkim. Umarım sene sonuna kadar aynı istikrarı devam ettirir ve hak ettiğimiz lige sıkıntısız şekilde döneriz.
Sevgiyle kalın…
Evren İlkdoğan