1 Asist 1 Gol Çaylar Podolski’ye Yazar

Levent Sağlam yazdı…

1 Asist 1 Gol Çaylar Podolski’ye Yazar
11 Mart 2020 08:58

Bu haftaki rakibimiz 2007’de bizi son maçta kendi sahamızda ligden düşüren, 2 yıl önce Hamza Hamzaoğlu ile Ankara’da ligden düşürdüğümüz sezonun ilk yarısı kendi sahamızda 6 yediğimiz, puan sıralamasında 1 puanla üstümüzde bulunan Hamza Hamzaoğlu’nun çalıştırdığı Gençlerbirliği’ydi. Bu maçı 3 puanla tamamlamak, alttan iyice kopmak ve üstümüzde bulunan Denizlispor ve Gençlerbirliği’ni altımıza almak adına çok önemliydi.

Hafta içi kupada Alanyaspor ile kendi sahasında oynayan takımını rotasyon yaparak sahaya süren Tamer hocayı eleştirdik. Çünkü yarı finale çıkmış bir takım kendi sahasında mutlak kazanmalı ve  deplasmanda oynayacağı maçı avantajlı duruma getirmeliydi. Kupada devam edip etmemenin kararı daha önceki maçlarda karar verilmeliydi. Sezonun ilk yarısı puan olarak kötü olan bir takımın kupa mı yoksa lig mi kararını daha erken tarihte belirlemesi daha uygun olurdu. Fakat yarı finalde evimizde oynadığımız maçta böyle rotasyon yapmak hangi akla hizmet bilinmez ama bu rotasyonun uygulanmasında Gençlerbirliği maçının önemi büyük diye düşünüyorum.

Deplasmanda oynadığın takım çok koşan, iyi kapanan, defans ve orta saha ile orta saha ofans arasındaki pas bağlantılarını iyi gerçekleştiren bir Gençlerbirliği ise iyi düşünmek lazım. Bir de ilk 11’de oynayan 2 veya 3 futbolcusu eksikti. Buna rağmen 2. yarıda transferler yapmış, ofans gücünü artırmış,
rakiplerinin defans bloklarının çıkmakta zorlandığı Antalyaspor’un ilk 11’de olmazsa olmaz oyuncusu Sinan’ın sanki hamle oyuncusuymuş gibi kulübede oturması da bir başka handikap idi.

Kara tahtaya geçip eline tebeşiri alan hocanın ilk yazacağı oyunculardan biri Amilton ya da Podolski değil de Sinan’dır. Yani Sinan her türlü tahtaya yazılır. İlk yarısı bölük pörçük geçen maçın ikinci yarısında N’Dinga’nın oyundan alınıp Sinan’ın oyuna sokulması, yaşı ilerlemiş Hakan’ın yanına o mevkide bağlasan durmaz Fredy’i koymak ise hepten hatadır. Zira N’Dinga çıktıktan sonra Hakan yalnız kaldı. Buda iyi koşan, alan daraltan Gençlerbirliği’nin işine yaradı. Bu dakikalarda orta sahanın çabuk geçilmesinin nedeni, Antalyaspor’un yanlış oyuncu değişikliğiydi.

Hani hep derler ya “Bu kaleci bu golü yemez ama ters ayakta yakalandı” falan diye, bir başka sıkça kullanılan tabir de “Çıkarken top kaptırırsan, takım dengesiz yakalanır. Kaptırdığın top kalende tehlikeli olur” şeklindedir. Ben forvet oyuncusunun duran topta savunmada olmasından hep korkmuşumdur. Zira çıkarken topa basar, çalım atar, dönen top gelir gol olur. Bu maçta da dünya yıldızı Podolski kaptırdı, asisti yaptı. Ne gerek vardı? Deplasmanda oyuna mağlup devam etmek kolay mı? Ama hakkını da yemeyelim, zor bir vuruşla golü buldu ve 1 puanı haneye yazdırdı. Neticede deplasmanda alınan bir puan iyidir.

1 ASİST 1 GOL, ÇAYLAR PODOLSKI’YE YAZAR.