Kötüyüz
Hami Hocayı gönderdik hayırlısıyla. Gültekin Gencer yönetiminde henüz bir sezon bile bitiremeden üçüncü teknik adam değişikliğini de gerçekleştirmiş olduk. Kendisine rekora gitme yolunda başarılar diliyorum şahsen.
Başlıkta da belirttiğim üzere kötüyüz, hem de çok kötüyüz. Süper Lig yolundaki rakiplerimiz, bizim maçlarımızı izleyip izleyip sanırım iyice umutlanıyorlardır. Biz nasıl bu takımı izlerken Astral seyahatlara çıkıyorsak, rakip takımlar da bizi izlerken bir o kadar seviniyorlardır. Kağıt üzerinde takımımız müthiş, hele ki ofans hattımız muhteşem. Gelgelelim oyunu kilitleyen, bize karşı 1 puan için oynayan takımlara karşı oyunu açamıyoruz.
Manisaspor belli ki Antalya’ya 1 puan için gelmiş. Hoş, 3 puan için gelselerdi emin olun alırlardı. Hızlı oyuncuları ile kontra atağa dayalı bir futbol anlayışı ile sahada olsalar sanırım kevgire dönerdik. Bu da onların hocalarının eksikliğiydi bence. Biz oyunu açamadıkça golcü almaya başladık oyuna. Emrah Başsan oyundan çıktı; yerine giren Ahmet Aras, Emrah Başsan’ın bölgesinde oynadı. Anlayamadım ben bu değişikliğin mantığını. Haftalardır bu takımın orta alanı maçın son bölümlerinde yok oluyor resmen. O bölgeye destek şart ama belki de en iyi orta alan oyuncumuzu çıkarıyoruz oyundan. Penaltı kaçırması hoş olmadı ama Emrah her an herşeyi yapabilecek, bir top ile maçın seyrini değiştirebilecek kalitede bir oyuncu.
Janda konusunda ben halen bize yararsız bir oyuncu olduğu konusunda ısrarcıyım. Sanırım dün oynadığı oyun ile biraz daha anlaşılmışımdır. Koşmaktan çok daha fazlasını yapmadığı sürece benim fikrim değişmeyecek, “bal yapmayan arı” misali bir oyun anlayışı var Janda’nın bana göre. Hoş, ben bu hafta eksikliklerin etkisi ile 11 başladığını düşünüyorum.
Önümüzde hayati iki tane maç var. Önce Samsun deplasmanı var, sonra Adana Demirspor ile içeride oynayacağız. Çok önemli maçlar gerçekten. Samsunspor formda, Adana Demirspor formda, biz sürünüyoruz futbol bakımından resmen. Yusuf hocanın etkisini hep beraber göreceğiz bakalım, farkını ortaya koyabilecek mi?
Gelelim tribüne;
Görüldüğü üzere Grup 1966 olarak bu hafta özellikle maçın ilk yarısında tepkimiz vardı. Aslında geç bile kalınmış bir tepkiydi bu. Biz yağmur çamur demeden 4 yıldır içerideki tüm maçları geçin,deplasmanların bir tanesinde bile takımı yanlız bırakmaz ve bir rekora doğru giderken tüm yaşadıklarımızın sonucu verdiğimiz bu medeni tepki bazı kişileri oldukça rahatsız etmiş olabilir. Tepki vermeye vermeye sanırım en büyük tepkimizin tepkisizlik olduğunu sananlara biraz da iyi oldu açıkcası. Bu klüp sahipsiz değil,biz varız burada. Siz gideceksiniz, biz her zaman buradayız. Vurup kırmadan,ağzımızdan tek bir küfür çıkmadan,ara ara anlık çıkışlar ile medenice tepkimizi veriyorken herkes de medenice bunu karşılamalıdır. Ve bu tepkilere maruz kalanlar önce bir düşünmeli; bu adamlar niye böyle tepki veriyor,ne süreçlerden gelindi bu tepkilere,durduk yere mi böyle oldu diye. Hani bir söz vardır ya;
”Başkasının yakasına sarılmadan, önce kendi ellerinize bakın,temiz mi diye? ”