İlk Yarı Değerlendirmesi

Yine bolca saç baş yolduğumuz bir devre yaşadık maalesef. O kadar boşa beleşe puanlar kaybettik ki çıldırmamak elde değildi. Stadyumumuzu açtık ki ne açılıştı öyle; müthiş şovlar yaptık bizler taraftar grupları olarak. Ama maalesef hastalığımız nüksetti, bir maçı çok istediğimiz zaman, özellikle evimizde oynuyorsak perişan oluyoruz. Tarihimize leke gibi bir damla düştü o gece maalesef. Evlerimize boynu bükük gittik.

Bunlar hep yanlış hocanın, yanlış kadro seçiminin ardından yanlış sahaya sürülüş biçiminin acı sonuydu. Maalesef o hoca geç de olsa gitti ama etkisi halen sürmekte.

Geçen yılki kadrodan tüm oyuncuları satmalı, yepyeni bir kadro ile çıkmalıydık sahaya. Ya da en azından kalan oyuncuları yedekte kullanmalıydık. Ama ısrarla 11 oynattık. Peki şimdi yapılacak transferler ile sezon başı dediğimiz şey yapılmış olmayacak mı? Aynen de bizim dediğimiz yapılmış olacak ama geç kalınarak yapılmış olacak. Bunun sonucu nedir derseniz kaybedilen onca puan ve bu puanların yanında kaybedilen milyonlarca lira…

Antalyaspor bir şirket. Şirketler ayakta durmak için para kazanmalıdır. Parayı kazandıran da çalışanlardır. Eğer çalışanlarınız işlerini düzgün yapmazlar ise şirket para kazanamaz ve bu kısa vadede sendelemeye, uzun vadede de batışa neden olur. Lakin çalışanlar kısa vadede maaşlarını almaya devam edecekleri için yönetimlerin hemen olaya müdehale etmesi gerekir. Bizim yönetimimiz de müdehale etti ve 10 kişi kadar bir oyuncu grubu takımdan gönderiliyor. İçlerinde üzüleceğim bir tane bile oyuncu yok şahsen. Profesyonellikse onların da bunu hoşgörü ile karşılayacaklarından şüphem yok.

Yeni transferlerimiz, yeni hocamız derken sezonun ikinci yarısına fırtına gibi bir başlangıç yapacağımızı düşünüyorum şahsen ben. Önemli olan bunun devamını getirebilmek.

Biz Grup 1966 olarak sezonun ilk yarısında yine her maç içeride dışarıda hep takımımızın yanında arkasındaydık. Sezonun ikinci yarısında takım gibi biz de güney kale arkasından statta fırtına estirmeye devam edeceğiz.