Kral Çıplak

Süper Lig’in 8. haftasında rakibimiz deplasmanda Çaykur Rizespor’du. Rakibin son haftalardaki kötü durumu ve haftalardır kazanamamış olması nedeniyle bu maç kağıt üstünde kolay gibi görünse de, aslında bunun böyle olmayacağı aşikardı. Zira Rize’de en son galibiyetimizi sekiz sene önce almıştık. Ayrıca Antalyaspor’da yıllardır değişmeyen bir durum var; rakip ne zaman kötü günler geçirse ve maç kolay görünse, genellikle o maçı kaybediyoruz. Nitekim yine öyle oldu.

Alex Hoca, geçen haftaki kadrodan sadece Erdal – Larsson değişikliği yaparak sahaya çıktı. Maça Antalyaspor iyi bir başlangıç yaptı, rakip sahada daha çok topla oynadığı dakikalarda pozisyon üretmekte zorlandı. İlk otuz dakika oyunu gayet iyi götürürken, beş dakikalık bir konsantrasyon eksikliği ile kalesinde iki gol görünce devreye 2-0 mağlup durumda girdi.

Maçın ikinci yarısında da Antalyaspor’un oyununda anlamlı bir değişiklik olmadı. Alex’in yaptığı on dakikalık değişiklikler takımın kimyasını biraz bozunca, pozisyon anlamında yine bir varlık gösteremedik. Maçın son dakikalarında Gaich ile farkı bire indirmiş olsak da bu gol puan için yeterli olmadı ve karşılaşmadan 2-1 mağlup ayrıldık.

Lig başlayalı 8 hafta oldu, ancak Alex’in net bir oyun planı yok. Haftalardır iyi futbol oynamıyoruz. İki galibiyetimiz var, ancak bu maçlarda da oyun anlamında sahada varlık gösteremedik ve bu maçları doksanıncı dakikalarda bulduğumuz gollerle kazandık. Ayrıca bu maçlardan birinde rakip on kişi kalmıştı. Mağlup olduğumuz maçlarda da Hoca ve ekibi kenardan yeterli reaksiyonu gösteremedi. İşin özeti, Hoca gelecek adına maalesef umut vermiyor. Milli aradan sonra iki zorlu maçımız var. Bu maçların ardından kendimizi düşme hattında bulmamamız işten bile değil.

Son olarak, bir milli araya daha mağlup olarak girdik. Bu milli arada, Hocanın teknik ve taktik olarak analizlerini doğru yapmasını temenni ediyorum.

Sağlıcakla kalın, Antalyaspor Ailesi.