Hocaya Rağmen
Sevgili Antalyasporlular,
Zor bir haftayı geride bıraktık. İlk 20 dakikasında Osmanlıspor neredeyse hiç atak yapmadan 2-0 öne geçti. Sonrasında birazda şansımızla ilk yarıyı 2-1 geride kapattık ama oynanan oyun son derece umut vericiydi. Hoca Amerika’yı yeniden keşfetmek ister gibi Sakıb’ı hiçbirimizin anlamadığı bir pozisyonda oynatınca orada ilk yarı rakip bizi bunalttı. Penaltıdan gol yedik. İkinci yarı Sakıb alışık olduğu yere dönünce takım da art arda pozisyonlar bulmaya başladı. İkinci golden sonra dalga dalga rakibin üzerine geldik ama ya top bizi sevmedi ya da bir türlü futbolcularımız beceriksizliklerinden dolayı kaleye topu sokamadılar.
Osmanlıspor 10 kişi kaldıktan sonra defansı daha da sağlama aldı, belki de maçı kazanamamamızın en büyük nedeni buydu. Zira 11’e 11 oynansaydı belki de Osmanlıspor bu kadar kapanmayacak ve biz de hakettiğimiz golü bulacaktık.
Berk İsmail’e değinmek gerekirse, Hami Hocanın ona karşı bu kadar ısrarlı olmasına anlam veremiyorum. Emre Torun veya Seddar’ın günahı Galatasaray’dan gelmemiş olmaları olsa gerek. Zira sene sonunda yeniden İstanbul’un yolunu tutacak bir futbolcuya gösterilen sabır sanki kendi futbolcularımıza gösterilse daha iyi olur diye düşünüyorum.
Hami Hocayla günahıyla, sevabıyla ilk yarıyı noktaladık. Bana göre hocanın daha çok pişmesi gerekiyor. Gençlere verdiği şansla ne kadar övgüyü hakediyorsa, oyunu okuyamayışı ve taktik hatalarıyla da bir o kadar yeriyorum kendisini.
Yapacağımız transferlerle hedefimizin neresi olduğunu önümüzdeki üç hafta bize gösterecek. Bekleyelim ve görelim.
Sevgiyle kalın…