36 Saat, 2000 Kilometre
90. dakika “Vazgeçilmiyor” diye Malatya Stadı’nı inleten adamlara mücadele etmemeyi anlatamazsınız. Borcunuz büyük, Fenerbahçe maçını kazanıp borcunuzu ödeyin…
Bu yazıyı sabaha karşı 05:40 sularında deplasman otobüsünde yazıyorum. Yolculuk bittiğinde üzerinden 36 saat geçmiş ve 2000 kilometre yol bitmiş olacak inşallah. Malatya deplasmanında hiçbir mücadele yapmayan, zerre savaşmayan, resmen sahada gezen arkadaşlar şu an evlerinde mışıl mışıl uyuyorken benim liseli kardeşlerim yarın okula nasıl yetişeceklerini, işçi kardeşlerim işlerine nasıl yetişeceklerini kara kara düşünüyor.
Sosyal medyada garip mesajlar okuyorum. Efendim “Zaten şu an bulunduğumuz yer mucize eseri bir yer. Hiç ummadığımız bir puandayız.” Yok öyle bir dünya. Bunu söyleyen renktaşlarım maçı izledi mi? Sahada gezdiler resmen. Yürüdüler. Bir tane mücadele eden oyuncu olmaz mı ya hu! Tek bir tane… Bir tane futbolcunun forması terledi mi acaba? Tribünde 7 otobüsten fazla adam vardı. Her birisinin forması, sahadakilerden fazla terlediyse orada problem vardır.
Her zaman takdir ettiğimiz oyuncular da bu maçta hiçbir şey yapmayınca farklı yenilginin kapısından döndük. Hakan, Diego, Nazım gibi oyunculardan bahsediyorum. Hele Diego… İlk goldeki hatası inanılmazdı.
Haftaya Fenerbahçe maçı var. Bizde oldukça fazla eksik var. Hoş, böyle oynayacaklarsa eksik sayılmazlar. Bakalım arkadan gelenler ne kadar savaşacaklar.
Bu sayı ile deplasman yapmak zordur. 90. dakika “Vazgeçilmiyor” diye Malatya Stadı’nı inleten adamlara mücadele etmemeyi anlatamazsınız futbolcu kardeşler. Borcunuz büyük vesselam, Fenerbahçe maçını kazanıp borcunuzu ödeyin.