Her Şeyden Kısa Kısa
Bu hafta Antalyaspor’umuz deplasmanda Orduspor’a konuk oldu. Geçen sezon Süper Ligde, bırakın kendi sahasında kazanmayı deplasmanda puan dahi alamayan bir Antalyaspor olduğu için biraz endişeliydim açıkçası maç başlamadan önce. Ne de olsa deplasman fobisi kaç senedir içimize işlemiş durumda.
Maç başladığı an gördük ki bu sezon fobiye falan gerek yok Antalyaspor’umuz hem kadrosuyla hem de mantalitesiyle Orduspor’un iki tık üzerinde bir takım. Zaten bu üstünlükte daha ilk yarıda kendisini gösterdi ve takımımız 3-0 gibi bir skorla soyunma odasına gitti. Yani maç ilk yarıda bitti aslında. İkinci devrede skoru koruma ve gelecek haftalara sıkıntı yaşamamak için biraz ağırdan alan takımımız, 4-1 gibi kendisine yakışan bir skorla Antalya’ya döndü.
Geçen haftalarda söylediğim gibi Antalyaspor’un tek sorunlu yeri olan defans bölgesinde Murat Sözgelmez yerine Mehmet Sedef’in oynaması, defansta daha güvenli bir Antalyaspor yarattı. Birbirleriyle oynamaya alışan orta saha ve ileri üçlüde kalitesiyle çok güçlü bir Antalyaspor bizleri bekliyor bu sene.
Engin Korukır’dan bahsetmek gerekirse, takımı her geçen hafta daha iyiye gidiyor ve geçen haftaki yazıda söylediğim gibi takıma modern futbol oynatmaya çalışıyor. Bu zamana kadar hiçbir takımda sezon sonunu getiremeyen teknik direktör, Antalyaspor’umuzu bu sezon Süper Lige çıkaracak gibi duruyor. Umarım her şey yolunda gider.
Bu sezon Antalyaspor’umuzda üçüncü yılını yaşayan “Kara yılan”ımız gerçekten bu takım için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Attığı goller, yaptığı koşular geçen sezon takımda tek istediğimiz yabancı Diarra dememizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
Saso Fornezzi, bu sezon Antalyaspor’umuzun kalesini koruyan Sloven kalecimiz… Geçen sezon Hakan Arıkan mı, yoksa kendisi mi oynayacağı arasında kalıp sezonu 13 maçla kapamıştı. Bu sezon ise üç maça da Antalyaspor’umuzun kalesini koruyup süreklilik sağlayacak gibi görünüyor. Yalnız o kadar güzel penaltı kurtarıp sonrasına gelen yan topa boş çıkması gerçekten düşündürücü. Ben hâlâ PTT Liginde yabancı kontenjanının kaleciden yana kullanılmasına karşıyım.
Orduspor… Bundan iki sene önce Hector Cuper ile Süper Lige başlayan İspanyol-Portekizli oyuncularla bazı maçlarda Süper Ligde resital sunan Ordu temsilcisi, şu sıra yokları oynuyor. Son yıllarda Türk futbolunun bir anda ışıldayıp sonra kaybolan Kocaelispor, Sakaryaspor örneklerinden bir tanesi de Ordu da yaşanıyor. Plansızlık, amaçsızlık ve futbolu bilmeyen yönetici profilleri takımları kaosa, bataklığa sürüklüyor. Takım başarıyla çıktığı Süper Ligde kısa zamanda başarı istiyor ve inanılmaz bütçe dışı futbolcu transferi gerçekleşiyor. Toplama takımlar ilk iki hafta heyecanla oynuyor, sonradan oluşan kaos sonucu küme düşüyor. Yöneticinin eli ayağına dolanıyor ve ben nasıl düşerim düşüncesiyle tekrar Süper Lige çıkmak için borç üzerine borca girip takıma Süper Lige çıkması için çaba harcıyor. O da olmayınca iki sezonun borcu üzerine kalan takım, tam tamına örneği Orduspor’dur. Böyle B kategorisi oyuncularla yoluna devam ediyor. Bana göre bu sezon en büyük küme düşme adayı. Eğer Antalyaspor’umuz bu sezon lige çıkamaz ise sonumuz benzer şekilde olabilir. Umarım güzel günler bizi bekler.
Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…v