Hayal Kırıklıkları

Bu yazı gerçekten ağır gibi olacak, kimse kusura bakmasın. Nasıl futbolcular, teknik kadro, yönetim, sağlık ekibi ağır hareket ediyor. Ne futbolcularımız sakatlıktan çıkıyor ne teknik ekip ilk 11’i maçtan önce belirtebiliyor ne futbolcular soğukkanlı ve hızlı oyun oynayabiliyor. Böyle futbol takımı mı olur? Umarım ilerleyen zamanlarda sadece evinde değil deplasman maçlarında da ofansif kadroyla çıkarız takım olarak.

Jose Morais neden bu kadar ürkek davranıyor bilmiyorum. Ligde seyirci ortalaması en yüksek olan statlardan birisi Antalya Arena’dır. Rakiplerden bu kadar çekinmesin yahu. Kim analiz ederek Jose Morais’e bilgi veriyorsa tamamen yanlış bilgiler veriyor. Bu kadro her hafta ofansif olarak sahaya çıkmalı bundan sonra. Top direkten dönerken Jose Morais ne hissediyordu bilmiyorum.

Ligin sonuncusuna bile 3-1 kaybeden Antalyaspor, aynı senaryo ile sahadaydı. Bu takım neye hizmet ediyor son üç haftadır, anlam veremedim. Kötü oyunla 1-0 Beşiktaş yenilgisi, 2-2 Akhisar maçı ki kendi evimizde tamam şanslı olmayabilirdik belki ama yine düşüşte olan bir oyun sergilendi ve 0-0 biten Kayseri maçı… O toplar direkten dönmeseydi görürdüm ben sizi. Bu iş böyle yürümez. Tek isabetli şut ile doksan dakika mı biter ya hu? Hakem zaten değişik, sabıkalı bir hakem.

Yekta cezalıydı, eksikliğini gördük. Chico ve Lazarevic ne zaman sahalar dönüyor belli değil. Kaç haftadır Lazo sakat, hayırdır? Bu adamı oynatmamak için bahane gibi gelmeye başladı artık bana. Yok, oyuncuda bir sıkıntı varsa, oynamamak için sakatlık bahane oluyor onu da bilelim.

Sıralamada yine geriye düştük. Bir puan bir puan nereye kadar? Kayserispor, 10 beraberliği olan bir takım. Bu maça oyuncu değişikliklerine gerek kalmadan ofansif kadro ile çıkmalıydık. Ömer Şişmanoğlu’nun ofsaytı iyi takip etmediğini düşünüyorum. Dikkat etmeli biraz. Bir santrafor buna dikkat etmeyecek mi? Ayrıca kondisyon olarak zayıf kalması da ikili mücadelelere girdiğinde top kaybettiriyor takıma.

İlk yarı topla oynayan taraftarı bile olmayan Kayserispor’du resmen. İkinci yarının başındaki değişiklikler, sahaya çıkması gereken ilk 11’di. En baştan Serdar ile başlanmalı, oyunun gidişatına göre illa forma verilecekse sonlara doğru Oktay Delibalta’ya forma şansı verilmeliydi.

Takım olarak rakip takımların ofsayt taktiklerini iyi takip etmediğimizi düşünüyorum. Aynı zamanda bizim takımda iletişim ve otokontrolde de bir sıkıntı olması muhtemel. Yanındaki oyuncuları sahada uyarmak lazım. “Adam al, şuraya geç, yer tut, geldi, bende” demek çok mu zor? Sahada bizim oyuncular pek konuşmuyor Samuel Eto’o dışında. Sadece Eto’o değil, herkesin birbirine karşı böyle yaklaşması lazım. Birbirini uyarmıyorlar.

Oynayacağımız maçlara bakacak olursak bizim takımdan 4-2’lik skorla biten Fenerbahçe maçındaki kadroyu bekliyorum önümüzdeki üç hafta. Çünkü çok rahat kazanabileceğimiz moralsiz bir Galatasaray gelecek bu hafta, daha sonra Osmanlıspor maçı geliyor ve 1 Mayıs’ta Konyaspor’u evimizde ağırlıyoruz. Bu üç haftada en az yedi puan alınmalı. Morais oyunu baskı altına almayı düşünsün bence artık. Yoruluyorum, sıkılıyorum böyle futbol maçı olduğunda. Galibiyet bekliyorum bu hafta takımdan ama farklı skorlu bir galibiyet.

Kimler hocayı yönlendiriyorsa ofansif kadro çıkarsın. Yoksa bu kulüp seneye ne taraftar çekebilir ne kombine satabilir ne de maç kazanabilir. Ligin sonlarına doğru en azından 10. sırada olalım ki imaj olarak düşmeye yakın olmayan bir takım olduğumuzu gösterelim.

Bu haftayı kendi adıma hayal kırıklıkları ile kapattım diyebilirim açıkçası. En azından haftaya beklentilerim daha yüksek. Çok zor değil ya altı üstü sezonun en kötü futbolunu oynayan Galatasaray ile bir maç dışında hiçbir maçı kaybetmediğimiz kendi evimizde oynayacağız. Deplasmana gidip gelinecek ki orada yine küçük görülmemesi gereken Osmanlıspor ile maç oynanacak. En kötü beraberlik alabilecek kapasitedeyiz diye düşünüyorum. Sonra Konyaspor maçı… Konyaspor maçının bu arada taraftar için ayrı bir öneminin olduğunu lütfen oyunculara ve teknik ekibe hatırlatın. Kendi evimizde kesinlikle galibiyet istiyorum şahsen o maçta. İyi haftalar.

Bu hafta kazanmak için değil fark atmak için sahaya çıkalım bence. Bir daha yakalayamayız belki gelecek sezon bu Galatasaray’ı. Haydi Akrepler, yapın şovunuzu bu hafta.