Tutanların Gecesi

29 Kasım 2023 09:30

Hakan Aydın yazdı…

Üst üste son üç maçını kazanan Antalyaspor, pazar günü sahaya çıkarken konuk ettiği Rizespor’dan da üç puanı cebine koyup gözünü üst sıralara dikmek niyetindeydi. Farklı bir skorla kazanılan deplasman galibiyetinin kadrosuna göre sakatlıktan dönen Güray haricinde aynı on birle sahaya çıktı. Antalyaspor’u takip edenler, ilk 11’i gözü kapalı sayabiliyordu.

Antalyaspor, ilk düdükle beraber özellikle son üç haftada oyuna hızlı başlayan, rakip savunmalara ön alanda baskı uygulayarak topla çıkartmayan Antalyaspor’un aksine, oyuna isteksiz, temposuz başlayan bir görüntü veriyordu. Bunun en büyük nedeni, rakip teknik adam İlhan Palut’un Antalyaspor’u iyi analiz etmesiydi. Antalyaspor’un savunmadan topu çıkarmasına engel olup orta alan üçlüsünün topla buluşmasını önledi. Antalyaspor orta alanının oyun kurmasını engelleyerek ön alanda Olawoyin, Shelvey ve ileri uç oyuncuları ile top Antalyaspor’da iken 5-6 kişi ön alanda baskı yapıp kapılan topların hızlı kanat adamları ve ileri ucu ile sonuca gitmeyi planlamıştı. Ayrıca bu sezon Antalyaspor’un skor katkısı en fazla olan oyuncusu Jehezkel’i topla buluştuğu anda iki kişi birden basarak Yugoslav faulü dediğimiz faullerle durdurmaya çalıştılar ve bunda da başarılı oldular.

Antalyaspor bu karşılaşma özelinde kazandığı karşılaşmaların aksine takım boyunu uzun tutunca rakip Rizespor’un işini kolaylaştırdı. Savunma hattını öne çıkarmayan Antalyaspor, orta alan oyuncularına rahat baskı yapmasına izin vermiş oldu.

İlk yarı boyunca Antalyaspor ısrarla sağ kanattan rakibi yoklamaya çalıştı. Sol kanadı hiç kullanmayan kırmızı beyazlılar, atağa çıkarken kaptırdığı toplarla Rizespor’un oyun aklı Olawoyin ve Shelvey’in etkili olmasına yol açtı. İlk yarı sonunda istatistiklerde rakip ceza sahasında topla buluşma ve kazanılan ikili mücadelede Rizespor’un üstünlüğü vardı. Keza ilk yarı boyunca Rizespor daha fazla faul yaparak Antalyaspor’un oyun kurmasına izin vermedi.

Antalyaspor, karşılaşmanın ikinci yarısına geçen haftalardaki gibi takım boyunu kısa tutarak rakip yarı sahasında etkili olmaya çalıştı. Bu niyetini ikinci yarının ilk dakikalarından itibaren belli etti.

Özellikle 45. ve 60. dakikalar arasın rakip kalede daha etkili olan ve pozisyon bulduğu kadar kalesinde de pozisyon veren bir Antalyaspor vardı. Teknik adam Nuri Şahin’in bu sezon oyun planında en önemli yeri olan orta üçlüden Safuri ve Erdal’ı çıkarıp Kaluzinski ile Van de Streek’i oyuna alarak rakip atakları karşılayıp Van de Streek ile ileride topu tutmak ve topu Buksa ve ileri uç adamları ile buluşturmayı planladı. Ne var ki oyuna katkı koyması adına oyuna sürülen Van de Streek ile Assombalonga pozisyon üretmeye çare olamadı.

Rakip Rizespor ise karşılaşmanın son 15 dakikasında deplasmanda alınan bir puanın kendisi için kazanç olduğunu düşünerek ofansif oyuncularının yerine daha defansif oyuncuları alarak son bölümde savunmaya çekildi. Ama Antalyaspor maçın sonlarında net pozisyonlar yakalamasına rağmen sonucu değiştiremedi.

Futbolda bir tabir vardır, “Atanla tutanın iyi olacak” diye, pazar günü her iki takımın da tutanları iyiydi. Adeta bir ‘tutanların gecesi‘ oldu.

Karşılaşmanın sonunda istatistiklere baktığımız zaman ilk yarıda Rizespor’un ceza sahasında topla buluşma, topla oynama ve şut üstünlüğü varken, Antalyaspor ikinci yarıdaki oyunu ile maçı kendi lehine çevirdi. Ne yazık ki topu üç direğin arasından geçirip seriyi devam ettiremedik.

Son sözüm kenar yönetime Sarah Ban Breathnach’tan gelsin:

Hayattaki başarı, A planını ne kadar iyi uyguladığımızdan ziyade, B planı ile ne kadar sorunsuz başa çıktığımızla ilgilidir.