Surları Delen “Adam Buksa”

“Kazanan takım bozulmaz” mantığı ile geçen hafta alınan ilk galibiyetin mimarları, İstanbul deplasmanında da sahne aldı.

İlk düdükle birlikte çıkan, alan daraltan, rakibe ön alanda baskı yaparak sonuca gitmeye çalışan bir Antalyaspor vardı. İstanbulspor ise topu rakibe vererek kendi yarı alanında rakibi bekleyen, Antalyaspor atağa kalkarken kaptıkları toplarla defans arkasına sarkarak sonuca gitmeye çalıştı. İstanbulspor, bu oyun planı ile ligdeki ilk galibiyetini almanın peşindeydi.

Antalyaspor, Samsunspor maçının aksine karşılaşmaya daha temposuz başlamıştı. Bunda rakibin Antalyaspor’a boş alan bırakmadığı için Antalyaspor’un kanatları hızlı kullanamamasının etkisi vardı. Orta salanı kalabalık tutan İstanbulspor, Antalyaspor’a karşı bir duvar örmüştü. Buna rağmen kullanılan köşe vuruşunda Veysel’in kafa vuruşunda golü kaçıran Antalyaspor’du.

26. dakikada atağa çıkarken Jehezkel’in kaptırdığı topta ilk yarının en iyisi olan Mendy sürati ile önde yakalanan Antalyaspor stoperleri ve savunma hattını geçti ve bence kaleci Helton Leite’nin zamanlama hatası ile topu filelerde gördük.

İlk 45 dakika boyunca oyun İstanbulspor’un istediği gibi oynandı. Antalyaspor, İstanbulspor’a karşı ilk yarı boyunca oyunun hakimiyetini bir türlü kuramadı. Teşbihte hata olmaz; İstanbulspor, Antalyaspor’un her adımına “Bizans surları” gibi önlem almış , top Antalyaspor’da iken oyunun temposunu düşük tutarak kaptığı toplarla Mendy, İbrahim, Ethemi ile sonuca gitmeyi hedefledi. Bunda da başarılı oldu. İlk 45 dakikada top Antalyaspor’da olsa da oyunun kontrolü İstanbulspor’daydı.

İstanbulspor’un karşılaşmanın ikinci yarısına Emir Kaan’ı oyundan alıp adam kovalamayan ve rakip alanda pres yapmayan, ağır bir oyuncu olan Traore ile başlaması, Antalyaspor için bir şanstı. Antalyaspor, özellikle bu sene kanatlarını kullanarak rakip 18’e inip goller ve goller bulurken, ikinci yarıda rakip teknik adamın taktik plan yanlışlıkları ile İstanbulspor’un ikinci yarıya başlaması bulunmaz bir nimet oldu. İstanbulspor kenar yönetiminin çiçeği burnunda hocası Olcay Demir’in skor avantajı ile önde olmasına rağmen yaptığı değişiklik, Antalyaspor’un geniş alanlar bulmasına sebep oldu. Orta alanda topu alan, hızlı çıkıp rakip sahada etkili kanat bindirmeleri ile daha ikinci yarının başında Adam Buksa’nın harika golü sonrası roller bir anda değişti. Antalyaspor, ikinci yarıda 15. dakika dolmuşken adeta Bizans’ınsurlarına ilk sancağı diken ve surları aşan  Ulubatlı Hasan rolündeki Adam Buksa’nın şutu ve kafa golü ile öne geçti.

Öne geçtikten sonra oyunun kontrolü tamamen Antalyaspor’un eline geçti. 70. dakikada Larsson – Bytyqi ve Jehezkel – Erdoğan değişiklikleri ile özellikle Bytyqi’nin kanadından çok fazla pozisyona girdik. Nuri Şahin’in Erdoğan’ı almaktaki niyeti, İstanbulspor’un sol kanadını etkisiz hale getirmekti diye düşünüyorum. Yalnız sakatlıktan çıkan Holtmann hazırsa, sağ kenarda Holtmann olmalıdır. Çünkü topu saklayan, asist yapan ve takımı ileri taşıyacak en ideal oyuncu, benim fikrimce Holtmann’dır.

Dakikalar 84’ü gösterirken, 3. stoper Bahadır’ın oyuna girmesi ile oyun artık tamamen Antalyaspor’un sahasında oynandı. Neyse ki gününde bir Ömer ve Veysel ile Güray’ın yerinde müdahaleleri ile sahadan üç puanla ayrılan taraf, Antalyaspor oldu. Böylece Samsunspor maçında alınan üç puan, İstanbulspor’dan alınan galibiyetle perçinlendi.

Son sözüm, Baruch Spinoza’dan gelsin:

“İyiye giden yol, çok güç görünüyorsa da bulunabilecek bir yoldur.”