Halef mi Selef mi

11 Ocak 2024 09:00

Hakan Aydın yazdı…

Antalyaspor, erteleme karşılaşmasında İstanbul semtinin Pendikspor takımı ile hafta içi mesaisinde karşı karşıya gelmişti.

Antalyaspor’un çiçeği burnunda teknik adamı Sergen Yalçın, cezalı ve sakatlıklardan ötürü Alanyaspor karşılaşmasının aksine selefi Nuri Şahin’in benzer oyun planı ve beraber oynamaya alışmış bir oyuncu grubunu sahaya sürmüştü. Ne var ki ulusal marşımızdan sonra oyuna başlamadan Naldo’nun yerini Bahadır’a bırakması, ekranları başında Antalyaspor’u izleyen herkesi şaşırtmıştı.

İlk düdükle birlikte Pendikspor’a ön alanda baskı yaparak özellikle ilk 5 dakikada oyunu rakip alanda oynamak için Antalyasporlu oyuncuların tamamı gayretliydi. Daha sonra oyunda dengeyi kuran Pendikspor, Antalyaspor’un oyunun başında kendisine yaptığı baskıyı kurmaya çalıştı. Fakat Pendikspor, Antalyaspor’un ikinci bölgedeki oyuncuları Erdal, Saric ve özellikle savunmada Ömer’in yerinde müdahaleleri ile Pendikspor’un ataklarını başlamadan bitirmesinin en büyük nedenlerindendi.

Dakikalar 19’u gösterirken Antalyaspor’un kazandığı köşe vuruşunda rakip Pendikspor’un adam paylaşım hatasından ötürü oyuna kulübeden başlayan Bahadır bomboş kalınca, skor bir anda Antalyaspor adına değişmiş oldu.

Pendikspor, golden sonra Antalyaspor’a baskı kurmaya çalışsa da Antalyaspor orta alanı ve savunması buna izin vermedi. İlk yarı boyunca rakibin iki hızlı kanat adamlarına karşı Bünyamin ve Erdoğan geniş alan bırakmazken, Güray fazla çıkmadı ve Bytyqi ise sık sık Güray’ın kademesine gelerek rakibe boş alan bırakmadı.

Bu maç özelinde Adam Buksa, rakibinin markajından kurtulmak için orta alana kadar gelerek rakibe baskı yaptı ve Pendikspor’un orta alanı hızlı çıkmasına izin vermedi. Antalyaspor, takım savunmasını ilk 45 dakika boyunca hatasız yaptı.

Karşılaşmanın ikinci yarısında skorda dengeyi kurmak adına önde baskı uygulamaya çalışan Pendikspor’un baskısı adeta bir saman alevi gibi kısa sürdü ve özellikle rakibini önde yakalayan ve geniş boşluklar bulan Antalyaspor, 10 dakika dolmadan iki net pozisyon bulsa da bunları avantaja çeviremedi.

63. dakikada Antalyaspor’da topu oyunda tutan, top saklayan, oyunun pas trafiğini yöneten Safuri oyundan alınıp yerine Milosevic’in girmesi, bir anda Antalyaspor’un motorları stop etmesine neden oldu. Halbuki Safuri değişikliği, dakika olarak çok erkendi. Safuri’nin üretkenlik ve pozisyon bulma adına oyunda daha çok kalması lazımdı. Eğer ki yapılacak bu değişiklik 80. dakikadan sonra yapılsaydı, zamana oynamayı ve skoru korumaya çakışmayı daha geç yapabilirdi kenar yönetim.

Karşılaşmanın son bölümü, Antalyaspor adına adeta korku tüneli gibi geçti. Skoru korumak adına son dakikalarda Bünyamin’in yerine oyuna Ufuk’u alarak skoru korumaya çalıştık. Hele maçın uzatma dakikalarında Saric’in büyük hatasında topu adeta yerde uçarak kurtaran Bahadır, gecenin kahramanı olmuştu. Bahadır, böylece Antalyaspor’un İstanbul semt takımına karşı galip gelmesinin baş mimarı oldu.

90 dakikanın geneline bakarsak, beraber oynama alışkanlığı olan kadro sahaya çıkınca rakibe 1 ya da 2 pozisyon vererek maçı tamamladık. Böylece 90 dakikanın sonunda üç puanı hanemize yazdırdık.

90 dakikanın sonunda Ömer gibi bir ustanın yanında oynayan Bahadır, rakibin en etkili silahlarından Halil’i sahadan silen Bünyamin ve Erdoğan oynadığı sürece Safuri, Erdal, Bytyqi ve Buksa sahada tam anlamıyla görevini yerine getiren isimlerdi. Bir tek Güray’ın formsuzluğu, aksayan sol kanattan son dakikalarda pozisyonlar vermemize neden oldu.

Bir de olaya halef-selef yönünden bakarsak, Sergen Yalçın, selefi Nuri Şahin’in oyun şablonu ile oynayınca deplasmanda galibiyet geldi. Geçen hafta Alanyaspor karşılaşmasında kendi sistemini oynatmaya çalışan Sergen, sanki piste sert inen kaptan pilot misali Alanyaspor karşısında üç puandan oldu. Pendikspor mücadelesinde ise eski oyun sistemine ve beraber oynama alışkanlığı kazanan takımı sahaya sürünce, üç puanı hanesine yazdıran bir Sergen Yalçın vardı. Kazanan daima haklıdır.

Sergen Yalçın için bardağın dolu tarafından bakarsak, ikinci yarının ortalarından itibaren çoğalan yağışla birlikte ağırlaşan sahada ayağa pas yerine uzun topla çıkmaya çalışması, kenar yönetimi için bir artı idi. Bu da hocanın tecrübesini gösterir.

Son sözüm, Albert Einstein’dan Sergen Yalçın’a gelsin:

Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.