Diyet
Hakan Aydın yazdı.
Antalyaspor, üç puanın kendisine çok şey katacağı bir karşılaşma için Adana Stadyumu’na gelmişti. Antalyaspor’un karşısında ise son iki sezonun flaş takımı, iki sezon öncesine kadar kadrosunda Avrupa futbolunda adından söz ettiren birçok futbolcuyu bulunduran, fakat 2024-2025 sezonu başında elde avuçta ne varsa satan, adeta U-19 takımı ile sahaya çıkan, dağılmış bir Adana Demirspor vardı.
Antalyaspor, geçtiğimiz hafta üç puanı Başakşehir karşısında almasa da oynadığı oyunla camianın gözünde galip ilan edilen ilk 11 oyuncusunu Adana Demirspor karşısında da sahaya sürmüştü. Teknik direktör Emre Belözoğlu, takımı aynı kadro ile sahaya çıkarmıştı.
Emre Belözoğlu ile birlikte Antalyaspor’un kadrosu artık kırmızı beyazlılara gönül veren camiaya, gözü kapalı saydıracak şekilde bir istikrar kazandı. Karşılaşmanın başlama vuruşu ile birlikte Antalyaspor oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışsa da özellikle ilk 15 dakikada çok savruk, pozisyon üretemeyen bir oyun sergiledi. İlk 11’de oynayan oyuncu grubunda anlamsız bir gerginlik ve stres vardı.
Antalyaspor teknik ekibi, daha önce Alex de Souza’nın uygulamaya çalıştığı Kaluzinski’yi stoperlerin önüne koyup Erdal’ı da Kaluzinski’nin yerine çekince oyun kurgusu, defanstan topla çıkıp pozisyon bulma üzerineydi. Fakat bu plan tutmadı. Tam aksine, ileride çoğalamadılar. Halbuki Emre Belözoğlu geldiğinden beri kesici Erdal, önlerinde Kaluzinski ve Safuri ile oynuyordu. Antalyaspor bu oyunla hem pozisyona giriyor hem de rakiplere kolay kolay pozisyon vermiyordu.
Emre Hoca, herhalde rakibin genç bir takım olduğunu düşünerek bir an önce sonuca gidip skoru kendi lehine değiştirme niyetindeydi. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Her atağa çıkışta kaptırılan topta, Adana Demirspor’un tecrübesiz de olsa ileri ucu, Antalyaspor savunması ile karşı karşıya kaldı.
Karşılaşmanın 20. dakikasından sonra sahneye Kadir Sağlam denilen, hakem olduğu bile şaibeli birisi çıktı. Özellikle ilk yarıda bütün takdir haklarını Adana Demirspor’dan yana kullandı ve Antalyaspor oyuncu grubunu en basit faulde bile sarı kartla cezalandırarak oyundan ihraç etmek için fırsat kolladı.
28. dakikada Bünyamin’i yaka paça indirip topu kazanan rakibi, pozisyon gözünün önünde olmasına rağmen faul vermeyip Antalyaspor aleyhine penaltı olmasına neden oldu. Neyse ki mücadeleyi bırakmayan Antalyaspor, ilk yarının sonlarına doğru, son haftaların formda oyuncusu Van de Streek ve Larsson’un organize atağında devreye dengede bir sonuçla girmeyi başardı.
Antalyaspor’da ilk yarı boyunca oyuncuları sinirlendirip oyundan attırmaya çalışan Kadir Sağlam’a haklı olarak itiraz eden Emre Belözoğlu oyundan ihraç edilince Kadir Sağlam amacına erdi. Kadir Sağlam, Antalyaspor oyuncu grubu ve teknik heyetine karşı agresif ve yanlı bir yönetim göstermesinin en büyük nedenlerinden biri de geçen hafta sahadan çekilen Adana Demirspor’a diyet ödemekti.
Galatasaray – Adana Demirspor maçının faturası Antalyaspor’a kesilmişti.
Karşılaşmanın ikinci yarısına Antalyaspor, yukarıda belirttiğim gibi Kaluzinski’yi öne çıkartıp Erdal’ı ön liberoya geçirince, özellikle karşılaşmanın 45 ile 65. dakikaları arasında rakibini sahasından çıkarmayarak karşılaşmayı adeta tek kale maça döndürmüştü.
Ne var ki Antalyaspor’a bu sezon forvet olarak transfer edilen Gaich, camiaya saç baş yoldurmaya devam etti. Bir de bunun yanına sonradan oyuna giren Moussa Djenepo da eklenince üstünlük sayısı bir türlü gelmedi.
Yalnız burada dikkat edilmesi gereken şey şu: Djenepo, kapanan rakiplere karşı etkili bir oyun oynayamıyor. Geniş alan oyuncusu olduğu için, yüklenen rakiplerin savunma arkasına etkili koşular yapabiliyor.
Karşılaşma bu skorla bitince, Antalyaspor camiasına bir karamsarlık çöktü. Sanki sezonun son maçı oynanmış ve her şey bitmiş, Antalyaspor küme düşmüş gibi bir hava oluştu taraftarda. Halbuki bu tür karşılaşmalar daima zordur. Çünkü rakibin kaybedeceği bir şey yoktur, rakip oyuncular genç ve transfer yapabilmek adına sahada varını yoğunu ortaya koyuyor.
Antalyaspor oyuncuları ve teknik heyeti açısından bakacak olursak, rakip takımın küme düşme ihtimali olan genç takımına karşı oynayacaklarını bildikleri için mental olarak hazırlanmamış, rakibi ciddiye almamış olabilirler.
Bu tür sonuçlarla, böyle takımlara karşı oynarken sık sık karşılaşılır. Antalyaspor’a gönül verenler, önümüzdeki hafta Kasımpaşa karşılaşmasında çok daha farklı bir Antalyaspor göreceklerdir sahada.
Karamsarlığa gerek yok, çünkü 2014-2015 sezonunda 1. Lig’de sahamızda, Adana Demirspor gibi 18 yaşındaki oyuncularla oynayan Orduspor’a 2-1 mağlup olmuş, yine de sezon sonunda ipi göğüsleyen taraf olmuştuk.
Diyeceğim odur ki, paniğe kapılmayalım. Bu takımın artık bir oyun planı var ve sahada bir bütün olarak sistem oyunu oynuyor.
Son sözüm Antalyaspor camiasına gelsin:
“Panik, şaha kalkmış korkudur ve korku her zaman korkulan şeyden daha fazla zarar verir.”