Başkahramanlar

Akdeniz’in sıcak yaz günlerinden Karadeniz’in Rize şehrinde Antalyalılar için adeta bir kış havasında karşılaşmaya başlamıştı Antalyaspor.

Puan cetvelinde her iki takımın da rahat bir konumda olması, iki takımın karşılaşmaya rahat başlamasına neden oldu. Özellikle ilk 15 dakika topa sahip olan, topla oynayan ve rakip sahada görünen takım Antalyaspor’du. Rakip Rizespor ise Antalyaspor’u kendi alanında karşılayarak Antalyaspor’un hücuma çıkarken yapacağı hatalardan faydalanıp hızlı hücuma çıkıp pozisyon üretme ve sonuca gitmenin planlarını yapmıştı Rizespor kenar yönetimi. Özellikle 20. dakikadan sonra topla oynayan Antalyaspor olmasına rağmen pozisyonları bulan ev sahibi Rizespor’du. Bir de üstüne Antalyaspor’un bütün savunma da dahil rakip yarı sahaya kadar çıkması, Rizespor için bulunmaz nimetti. Çünkü Rizespor işleri ucu ve kanatları hızlı ve fuleli oyunculardan oluşuyordu. Antalyaspor’un bu oyun planı ile oynaması Rizespor’u birçok pozisyona sokarken soyunma odasına tek farkla Rizespor üstünlüğüyle girildi.

Karşılaşmanın ikinci yarısında Sergen Yalçın sahaya sürdüğü on birden hiçbir değişiklik yapmadan ikinci yarıya başladı. Karşılaşmanın ilk yarısındaki gibi temposuz, rölantide başladı Rizespor. Yine kendi alanlarında bekleyerek Antalyaspor’u üzerine çekip ilk yarıdaki gibi hızlı ileri uç ve oyuncuları ile farkı artırmanın peşindeydi. Nitekim 60. dakikada yine önde yakalanan Antalyaspor, Rizespor’un golüne engel olamadı.

Antalyaspor kenar yönetimi, pek alışık olmadığımız bir durum olan 66. dakikada bir anda üç oyuncu değişikliği yaparak belki skorun daha da artmasına engel olmaya çalıştı. Belki araya bir gol sıkıştırırsam oyunu dengelemek için ümitlenirim anlayışındaydı. Hani bir deyim vardır, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” diye, cümbür cemaat rakibin üzerine giderken kalesinde 1 gol daha gördü.

Takım olarak kim iyi oynadı dersek, bir Veysel bir de her zamanki gibi Helton iyiydi. Yenen gollerde Bahadır’ın hataları çoktu. Bunun yanında sahada varlığı yokluğu belli olmayan, kaç haftadır yokları oynayan Larsson, Saric, Güray ve arkasına adam kaçırıp pozisyona sokan Erdoğan bu karşılaşmanın kaybedilmesinin başkahramanları idi.

Son sözüm, tüm takım ve kenar yönetimine gelsin:

“Sadece derin sevgisi olanlar, derin acıları hissedebilirler”