Bahar Yorgunluğu
Hakan Aydın yazdı…
Bahar yorgunluğunun karşılığı, iklim değişikliğinin vücutta yarattığı yorgunluk hissi olarak tanımlanır. En önemli nedeni, havadaki ani ısı değişikliklerinin hormonal sistemi etkilemesidir.
Antalyaspor’u çocukluğundan beri takip eden biri olarak gözlemlediğim şey, Antalyaspor’un yıllardır bahar ayının gelmesi ile birlikte hep bir düşüş yaşamasıdır.
Hafta içi salı akşamı puan sıralamasında rahat bir Antalyaspor düşme korkusunu iliklerine dek hisseden Başkent temsilcisi Ankaragücü karşı karşıya gelmişti. Ankaragücü için Antalyaspor karşılaşması hayati bir önem taşıyordu ve 4 gün önceden Antalya’ya gelip takım kampa girmişti.
Karşılaşmada ilk düdükle birlikte mutlak puan için sahaya çıkan Ankaragücü arzulu ve istekli bir şekilde başladı. Adeta ısıran rakibe boş alan bırakmayan, top Antalyaspor’da iken ön alan baskısı yaparak Antalyaspor’un oyun kurmasına müsaade etmediler. Antalyaspor atakta iken orta alanı kalabalık tutarak Antalyaspor’un geriden oyun kurmasına izin vermeyerek topu kanatlara taşımasına izin vermediler. Antalyaspor’un çıkarken kaptırdığı toplarla hızlı geçiş oyununu iyi yaparak özellikle ilk 20 dakika boyunca tehlike yarattılar. Yalnız son vuruşlarda başarılı olsalardı, oyun ilk 20 dakikada kopabilirdi. İlk 20 dakikada topun ve oyunun hakimi Ankaragücü idi.
Antalyaspor, rakibin ön alanda baskı yapmasından ötürü geçişleri yapamadı. Bölgeler arasında topu taşımasına rakip müsaade etmeyerek orta alan oyuncularına baskı yapınca Antalyaspor oyun kurmakta zorlandı. Kazandığı toplarla yarı alanından çıkarken Safuri, sağ ve sol kanattan destek gelmeyince Buksa da rakip savunma içinde kaybolup gitti.
30. dakikadan sonra oyunu soğutup rakip Ankaragücü’nün hızını keserek oyunu orta alan mücadelesine çeviren Antalyaspor, lehine dönen pozisyonda Kaluzinski’nin rakip savunma arkasına attığı mükemmel pasta adeta rakip savunmanın başını döndürdü ve Erdoğan’ı kaleci ile burun buruna getirdi. Erdoğan da bu ikramı geri çevirmedi ve sonuç bir anda Antalyaspor lehine oldu.
İlk yarı Antalyaspor’un üstünlüğü ile bitince karşılaşmayı takip eden herkes için ilk 45 dakika sürpriz niteliğindeydi.
Karşılaşmanın ikinci yarısına Antalyaspor sanki devreye mağlup girmişçesine farkı artırmak adına savunmasını da öne çıkararak Ankaragücü üzerinde baskı kurarak sonuca gitmeye çalışan bir görüntü verdi. Ankaragücü ise ilk yarının aksine topu Antalyaspor’a vererek geride bekleyip kazandığı toplarla eşitliği sağlamak ve üstünlük sayısını elde etmek için taktik değişikliğine gitti.
Özellikle 60. dakikadan sonra Ankaragücü kenar yönetiminin yaptığı oyuncu değişiklikleri ile oyun Antalyaspor için adeta bir kabusa dönüştü. Kaptırılan her top Antalyaspor kalesinde tehlike yaratmaya başladı ve 64. dakikada yine kontratakla Ankaragücü skorda dengeyi yakaladı. Maçı kazanmak adına her şeyi yapan bir Ankaragücü varken Antalyaspor kenar yönetimi ise oyundan düşen ve dalga dalga gelen Ankaragücü ataklarını durdurmakta zorluk çeken Saric’i oyundan çıkararak defansif yönü daha fazla olan Ufuk’u oyuna alması ile niyetini de belli etti.
Hafta içi mesaisinde kendi sahasında mağlup olmadan bir puanla ayrılmak da bu oyunla Antalyaspor adına kazanç sayılır.
Son sözüm, tüm takıma gelsin:
“Başarı her gün tekrarlanan küçük çabaların toplamıdır.“