Güzel Günlere
Koskoca bir sezon… 34 hafta ve sonunda gelen mutluluk… Bir okyanusu geçmek zorunda olan bir küçük yelkenli gibiydik aslında sezon başından beri. Acaba yakıt yeter mi, acaba dalgalar bizi savurur mu… Acabalar içerisinde sezonu tamamladık. Büyük yolculukta üç kaptan değişti. Mürettebatta büyük sıkıntılar oldu. Deniz bir türlü durulmadı, hep fırtınalarda ilerledik. Ama o inancımız, kararlılığımız, gerçekten bu işi başarmak istememiz hep bizi ayakta tuttu. İlk etapta rahat rahat tamamlayamadık fakat büyük bir fırtınadan galip biz çıktık. Yolda tekne parçalansa da yüzerek tamamladık yolculuğu. Bir okyanus geçmiştik. Büyük bir okyanus… Sınıf atlamıştık. Bundan daha güzel ne olabildi ki!
Ellerimiz o okyanus kıyısındaki kumlara değdiğinden bu yana mutluyum. Aslında şehirde herkes mutlu; herkes yeni stadyumun, yeniliklerin geleceği Süper Lig heyecanı içerisinde… Herkes kombine fiyatlarını soruyor bana. Umutlu herkes geleceğe dair, futbolun güzellikleriyle ilgileniyor. Bu çok önemli, şehrin takımı eğer şehri moral olarak yükseltiyorsa, işte o şehirde bağlılık oluşuyor demektir. Güzel günler bizleri bekliyor.
Şimdi yaz; bir sürü transfer haberleri… O geldi, bu gitti, şu gelecek… Hiç bunlara bakıp moral bozmak istemiyorum. Yine klasik olarak Türk futbolunu bilmeyen yöneticiler, bir plan programı olmadan sezona başlayan klasik bir yaz dönemi geçireceğiz. Bu belli. Ama hiç önemi yok. Şampiyonluk, kupa ve huzur bunlar daha önemli bizler için…
Tüm Antalya’ya şampiyonluk tekrardan hayırlı olsun. Yeni stadyumumuzda güzel günlere, güzel bir geleceğe…
Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…