Gönül Birliği
Benim için bir camiaya ait olmak, o camiadan olan herkesle bir olmaktır. Konu Antalyaspor ise “sadece Antalyasporluyum” diyen herkes tüm kimliklerini bırakıp tribünde bir olmak zorundadır.
Sürekli kendi aramızdaki çekişmeler yüzünden insanlar tribünden soğuyor ve tribüne küsüyorsa sorunu bir de kendimizde arayalım. Gün geçmiyor ki bir kavga daha çıkmasın. Düşünceler bir olmayabilir ki ilerleyen zamanlarda da olmayacaktır. Siyasi düşüncelerini tribüne taşıyanlar fikirde yaşadıkları ayrılıkları Antalyaspor sevgilerinde de güdüyorlar. Dilerim bunun farkına her Antalyasporluyum diyen birey varır.
Son zamanlarda stora sık uğramaya başladım. Sık sık birilerine hediye almak için girdiğim storeda yenilenen hiçbir ürünün olmadığını, üstelik son gelen ürünü sorduğumda da bana gösterilen ürünün Şubat’ta geldiği öğrendim. İnsanlara lisansız ürün alındığında kızan yönetim acaba neden bu işe gereken önemi vermiyor, anlamış değilim. Ben hayatımın her evresinde takımımın armasını taşımak istiyorsam ve buna karşılık tek bir ürün bile alamıyorsam yönetimin bu konudaki hassasiyetini sorgularım.
Takıma iyi bir şeyler yapmak sadece yönetmekle değil üretmeyle de olur. Üretemeyen insanlar da bir zahmet yüksekte oturmasın. Üretemiyorlarsa da ürettirsinler.
Gelelim Serikspor maçına… Öncelikle tüm Serikspor camiasını ve en çok da taraftarı canı gönülden şampiyonlukları adına kutluyorum. 130 dakika gösterdikleri eşsiz özveri takdire şayandır. Her birine helal olsun.
Cumartesi Antalyaspor’umuzun, Pazar da Serikspor’un maçına gittim. Aradaki fark faciaydı. Benim ve arkadaşlarımın oturacak yer bulamaması beni fazlasıyla düşündürdü. Maçtan önce sosyal medyada çıkan “Kepez mi, Serik mi” mevzusu da bence fazlasıyla can sıkıcıydı. Bizim gözümüzde her zaman Serik Antalyasporludur. Bunun tartışılmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
Kimseyi uzaklaştırmanın gereği yok. Herkese gereği kadar mesafede dursak bizim için en hayırlısı olur. Unutulmamalıdır ki bu şehrin bir tane ağabey takımı var, o da Antalyaspor.