Futbol Seyirciyle Güzel
Geçtiğimiz hafta Akdeniz takımları için sporda başarılı bir dönemdi. Antalyaspor’umuz ve Alanyaspor’umuzdan sonra Manavgat da başarılı sonuçlar aldı. Özellikle 1.Ligde iki takımımızın at başı gitmesi ilk kez yaşanıyor ve hepimizi mutlu ediyor. Umarım bu böyle devam eder ve iki takımımız bize mutlu günler yaşatır.
Alanya-Buca maçına gitmeden önce, Samsun maçında yaşanan sıkıntılar yüzünden tedirgindim. Stada geldiğim zaman bakmak istediğim ilk yer bilet satış noktası ve kapı girişleriydi. Bilet satış noktasındaki kuyruğun nerdeyse yok olması ve devamında kapı girişlerindeki yeni yapılan levhaları görünce ben de derin bir rahatlık yarattı. Bu duygularla girdiğim stadyumda akşam maçının güzelliklerini ve yapılanları gururla seyrettim. Mehmet Uslu önderliğinde Süper Lig stadyumu havasını andıran reklam panoları, taraftar gruplarının pankartları stadyuma ayrı bir güzellik katıyor. Birinci Ligde oynamanın ayrıcalığını artık hepimizin hissetmesi gerekiyor. Maçlarımızın canlı verilmesi ve yazımı hazırladığım anlarda bir yandan kahvemi içerken, ulusal basın yorumcuların Alanyaspor’dan övgüyle bahsettiğini işitmek gurur duyulacak anlar olarak kendi tarihime geçecektir.
Futbol takımına gelecek olursak… Nasıl oynadığı, hangi sistemde oynadığı ile ilgilenmiyorum. Beni mutlu eden ve seyir zevkimi yükselten şey, baştan sona kadar kazanma arzusu, goller sonrası kolej takımı gibi birliktelik görüntüsü vermesi ve kazanma arzusu ile direnç koymalarıdır. Futbolda her şey olur, yener veya yeniliriz ama yukarıda bahsettiğim özellikler kalıcı olanlardır. Pozitif futbol anlayışımız bizi nereye götürür bilemem ama çok canlar yakacağımız kesindir. Başta Başkanımız, yönetim kurulu ve teknik ekibi tebrik ediyorum.
Alanyaspor taraftarları bu maçta daha coşkuluydu ve desteklerini maçın tamamına yaymayı başardı. Özellikle yeni kurulan Sanayi Grubu ve yenilenen By Gaynakcılar karşılıklı tezahüratları ile maça damgalarını vurdular. Görsel şovları artarak devam etmeli. Şimşekler Grubu olduğum yere uzak olduğu için ve diğer gruplarla karşılıklı yapmadığı için gözlemleyemedim ama artık egolar bir kenara atılarak birliktelik yapmak gerekir. Taraftar grupları sosyal medyada üstünlük yarışı yerine bu enerjisini tribünlerde harcamalı. Burası birinci lig ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Gruplar alternatif üretse de her birinin ayrı tellerden çalması sadece kuru gürültü yapıyor. Grup liderleri eskilerde olduğu gibi hafta içi bir araya gelerek yapılması gerekenleri konuşmalı ve ahenk sağlanmalıdır. Maçlarımız ulusal kanallarda verildiği için imaj açısından bunlar önemlidir. Ayrıca tribünlerin lokomotifi olan gruplar, stadyuma erken gelmeli ve futbolcuları maça hazırlamalı. Bunlar ayrıntı ama önemlidir. Normal seyirci gibi maç saati stadyuma gelirsen ne farkın olacak?
Buca maçında dikkat ettiğim bir konu da Maraton tribünündeki bazı kişilerin karşılıklı tezahürat yapılmaması için çaba göstermesi. Buradan söylüyorum, bırakın bu işleri… Normal seyirci gruplara katılmalı ve coşku tüm stadyuma yayılmalıdır. Buna devam ederseniz isim isim sizleri deşifre edeceğim. Unutmayın artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Asıl olan bu takımın konumu ve bunu hazırlayanlardır.
Son olarak da Ayite’ye birkaç söz söylemek istiyorum. Bu yönetim, bu teknik ekip sana inandı ve buraya getirdi. Kısa sürede taraftarın sevgilisi oldun. Buca maçında ne kazandırdığın penaltı ne de atış şeklin yakışık olmadı. Taraftarın tezahüratı ile fantastik bir vuruş yapmak bugün için saha sonucuna göre hoş karşılanabilir ama maç skoru kötü durumda iken aynı vuruşu yapar mısın acaba? Ben teknik ekibin bu ayrıntıyı atlayacağını sanmıyorum.
Veysel Okşar