Dolar 39,7384
Euro 46,1320
Altın 4.246,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 36°C
Az Bulutlu
Antalya
36°C
Az Bulutlu
Per 35°C
Cum 36°C
Cts 35°C
Paz 33°C

Futbol Katliamı

26 Ocak 2016 10:29

Koskoca 90 dakika, bir buçuk saat oynanan bir futbol. Koskoca Antalyaspor takımının kaleyi bulan şutu yok. Girdiği bir tek pozisyon var …

Maç başlamadan önce düşündüğümde de pek umutlu değildim fakat bu kadarını da beklediğim söylenemez. Maça inanılmaz kötü başlayıp akıl alamayacak şekilde kötü bitiren, aciz bir Antalyaspor takımı izledik. Pazar günü günün ikinci yarısı moral bozukluğundan başka bir şey değildi açıkça söylemek gerekirse.

Koskoca 90 dakika, bir buçuk saat oynanan bir futbol. Koskoca Antalyaspor takımının kaleyi bulan şutu yok. Girdiği bir tek pozisyon var. Gençlerbirliği kalecisi Hopf, bırakın kurtarış yapmayı top ayağına zor geldi. Tamam hava soğuk, saha zemini sert ama bu kadar mücadeleden yoksun, isteksiz sahada ruh gibi takım olmaz, olamaz. Teknik direktör maç sonu açıklamasında mücadele edildiğini fakat başarısız olduğunu söyledi. Bence kendisi Antalya’ya kışını geçirmek için gelmiş gözüküyor. Mücadeleden forma giyip sahada yürüyen 11 kişiden bahsediyorsa Ankara’da soğuk fazla çarpmış gibi geldi bana.

Topla oynama oranlarında bakıldığında yüzde 50 gibi bir rakam gözüküyor. Bu biraz maçı izlememiş birine mücadele edilmiş izlenimi verebilir fakat yüzde 50’lik rakamın geldiği yer tamamı ile yan paslar. Defanstan Fornezzi topu Sakıb’a veriyor, Sakıb sola gereksiz transfer Motta’ya veriyor. Gereksiz Motta bu maçta orta sahada oynayan Chico’ya veriyor. O geriye tekrar Sakıb’a dönüyor. Akıl almayacak şekilde bu üç oyuncu arasında giden gelen top arada Motta’nın önünde oynayan Serdar Özkan ile buluşuyor. O da Messi gibi oynamak istiyor ama gücü anca geriye Motta’ya dönmeye yarıyor. Böyle geçen bir maç ve gelen yüzde 50 topla oynama oranı, varın gerisini siz düşünün. Ne dikine oynayan bir oyuncu ne de ileride top almak isteyen ofansif oyuncular… Topa ayak bile uzatmaktan yoksun bir takım… Rezalet futbol, rezalet takım daha diğer istatistikleri değerlendirsek roman yazılır kısaca. Tabiri caizse futbol katliamı… Bir takımın taraftarına, sevenlerine bunları yaşatmaya hakkı yok.

Teknik direktörün Sakıb’ın enerjisinden faydalanması defansın ortasına hapsetmemesi gerekli. Serdar Özkan bırakın çalım atmayı orta dahi açamıyor. Lazo bir an önce dönmesi gerekli. Her ne pahasına olursa olsun rakip defansı karıştıracak. Mbilla değerlendirilmesi Eto’o’yu rahatlaması açısından göz ardı edilmemeli. Devşirme defans oynatmamaları. Ayağı yere basan sağlam oyuncularla mücadele edilmeli, dakika geçirenlerle değil. En önemlisi hırs, istek, arzu sahaya yansıtılmalı. Bu derece pasif futbol bizi Ptt 1.ligine götürür. Bir an önce herkesin ayağını denk alması lazım. Eto’o’nun Yusuf Şimşek zamanındaki takım içerisi etkinliğini yeniden ele alması lazım.

Film iyi başladı, kötü gidiyor, sonunu iyiye bağlamak lazım. Yoksa işin sonu çok açıklı bitecek izlenimi var.

Kalbinizden Antalyaspor sevgisi hiç eksik olmasın…