Gururla
Fahrettin Kayan yazdı…
Yazıya başlamadan önce söyleyeceğim net ve kesin olan;
Şampiyonluk beni zerre ilgilendirmiyor, kim şampiyon olursa olsun ben sadece takımıma bakarım. Şampiyon olanı tebrik ederim ama maç öyle bir hale geldi ki teknik, oyuncu, yönetim, taraftar bir kişiye zarar gelmeden Antalya’ya döndü ya çok şükür.
Öyle bir akşam yaşadık ki, sosyal medyada Nuri Şahin ile inatla haftalardır Antalyaspor maçlarına verilen hakem Atilla Karaoğlan arasında geçtiği iddia edilen aşağıdaki diyalog doğruysa her şeyin özeti niteliğindeydi:
🗣Nuri Şahin : “Bir tane futbolcumun burnu kanasa hesabını kim verecek hoca, içeri neden girmiyorsun?”
🗣 Maçın hakemi : ”Nuri Hocam idare et beni zor durumda bırakma.”
Maç bitti zannederek sahaya giren onlarca taraftar sonrasında soyunma odasına gitmesi gereken hakem gitmemiş, maçın son bölümü oyunun temposu bitmiş, oyuncular soğumuş ama kaosa mahal vermemek adına tekrar sahaya dönen ve maçı tamamlayan takıma helal olsun. Bu konuda çok yorum yapmaya gerek yok. Nuri Şahin’in olaylar sırasında ve sonrasında verdiği tepkiler bütün duygu ve düşüncelerimizi net olarak anlatıyor. İşte ne hissediyorsak bizimle aynı reaksiyonu veren, ne istiyorsak aynısını hisseden ve isteyen bir hocayı bu şehir neden bu kadar çok seviyor, en güzel kanıtı budur.
Şampiyon Trabzonspor’u tebrik ederim. Bugüne kadar şampiyonluk konusunda Trabzonspor haricinde hiçbir takımın bir iddiası bile olmadı ama kutlama yapmak, rakip takım oyuncusunu dövmek olmamalıydı. Belki bazılarına bu yazdıklarım hoş gelmiyor olabilir ama hepinizin ömrünü verdiği şehrinizin takımlarına bunun yapıldığını düşünün, neler hissederdiniz?
Futbol konuşmaya gelirsek, sıralamayı bilmeyen bir kişi maçı izlese Antalyaspor’u şampiyonluk maçına çıkmış zanneder. Maçın başında gelen erken gol her şeyi değiştirirdi ama bizim için hiçbir şey değişmedi. Yine bildiğimiz şekilde kaybetmeye karşı isyanımız ve oyun bırakmamamız ve son dakikaya kadar mücadelemiz bizleri gururlandırırken tüm Türkiye’nin de kalbini fethetti.
Eğer beraberliği yakaladıktan hemen sonra kazandığımız penaltıyı gole çevirebilmiş olsaydık rakibin artan stres düzeyi ve saldırmak zorunda olmasıyla maçın skoru bambaşka olabilirdi. Nuri Şahin’in göreve gelmesinden sonra sanırım en zayıf noktamız penaltıcı seçmelerimiz olarak görünüyor. Sahada Fernando veya haftalardır takımın penaltı atıcısı Haji Wright varken uzun zamandır oynamayan Fredy’nin tercih edilmemesi gerekiyordu.
Kaybetmeme alışkanlığımızı kazanmaya başladığımızdan beri her hafta yaptığımız çağrıyı bu hafta daha yüksek ve gür bir sesle yapıyoruz.
Sahaya çıkıp aslanlar gibi mücadele eden, kaybetmeye isyan eden tüm takımı ödüllendirmeye ve hak ettiklerini vermek için hep beraber 9 Mayıs Pazartesi 20.00’de Antalya Stadyumu’nda Konyaspor maçı için buluşuyoruz.