Çiftlik
Fahrettin Kayan yazdı…
Dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız imkanlara sahip futbolcular, otelde her şey dahil yaşayan futbolcular, emeklilik öncesi ikramiye gibi ultra sözleşmeleri imzalayan futbolcular, misyonunu tamamlamış futbolcular, formsuz dahi olsa oynama garantili sözleşme imzalayan futbolcular…
Takım kötü giderken ortalardan kaybolan, iyi skorlar ardından boy boy ortaya çıkan, yıllardır yaptığı transferle karnesi ortada olan, hoca üstüne hoca değiştiren, poz üstüne poz yarıştıran başkan…
Sonuçta tablo ortada. Kısacası, koskoca çınarlık Antalyaspor oldu size ÇİFTLİK.
“Tarih yazdık” diye boy boy asılan fotoğraflar, verilen hatıra armağanlar, neredeyse aynı takımın tersten yazdığı tarih dün itibariyle ortada. Hepinizi tebrik ederiz, yeniden tarih yazdınız! Stattaki posterleri, slogan bezleri daha da büyütebilirsiniz çünkü bu sezon da tarih yazmaya devam ediyorsunuz ama tersten.
Sezon başından beri kötüyüz diyoruz, anlatamıyoruz. Kötü gidişatın sebeplerini dilimiz döndüğünce anlatıyoruz, eleştirdik diye kötü biz oluyoruz. Kötüyü gösteren, iyiliği isteyerek eleştiri yapanlar kötü ve hain; kötü günde bile yalakalık yapma uğruna Polyannacılık yapanlar iyi. Geldiğimiz bu sonuçta hepinizin emeği var!
Herkes halinden ve gidişattan memnun. Nasıl olsa bir günah keçisi bulunur, idareten çözüm için o hedefe konur. Günah keçisi demişken, Tamer Hocanın gidişinin takım stratejisi bahanesi harici sebepleri nelerdir, kamuoyu ile paylaşacak mısınız?
Yıllardır başkanlık yaptığınız dönem boyunca yapılan transferlerin ve geçen sezon devre arası harici faydalı olan bir transferiniz oldu mu? Devre arası bu takıma nasıl takviye yapacaksınız? Yine paraları harcayıp, borca mı dayanacağız?
Kimse Ersun Hocaya kabahat bulamaz. Eline verdiğiniz takımın as kadrosu, veteranlar takımı gibi; 3 günde 1 maç oynarken alternatif aramak zorunda. Sahaya sürdüğü kadroda daha ilk devre bitmeden üç değişiklik hakkını kullanan hocanın tek açıklaması vardır. O da çaresizlik. Oyundan çıkan oyuncular da kafalarını önüne eğecek, tekrar tekrar düşünecek. Oyundan çıktıktan sonra el kol yapmayacak, sahadayken gereksiz kartlar görmeyecek ve ruhsuz oynamayacak.
Bütün bunlarla kucağında bombayla bıraktığınız hocaya da kabahat bulamazsınız.
Kabahat sizlerde! Artık gerçeğin farkına varın. Etrafınızda sizi gerçeklerden uzaklaştıran insanları dinlemekten vazgeçin. Biraz olsun “kral çıplak” diyebilenlere kulak verin. İnanın bunu yapsanız gerçekleri daha net göreceksiniz ve sizin de keyfiniz daha yerinde olacak.
Sahada oynamayan, mücadele etmeyen, ruhsuz, inançsız futbolcu istemiyoruz. Biz artık sadece iyi günde şov izlemek istemiyoruz. Tepeden tırnağa iyi günde kötü günde sorumluluk alan insanlar görmek istiyoruz.