Sistemsizlik

Antalyaspor maçı, Çaykur Rizespor’da İlhan Palut için tam anlamıyla bir “Ya Tamam Ya Devam” mücadelesiydi. Antalyaspor’un, bu tarz durumlarda rakiplerine can suyu olma alışkanlığı, bu maçta da sürdü. Hem rakibin toparlanmasına yardımcı olduk hem de ligin dibine bir adım daha yaklaştık.

Bu sezonun bizim açımızdan zor geçeceği en başından belliydi. Plansız ve programsız bir transfer politikası, kadrodaki önemli isimlerin yok pahasına elden çıkarılması ve yerlerine daha düşük kaliteli oyuncuların transfer edilmesi, taraftarın bilet politikası yüzünden tribünlerden uzaklaştırılmasıyla sezona başladık. Şans eseri kazandığımız iki galibiyet sayesinde Alex hâlâ Antalyaspor’un başında ve biz de Adana Demirspor gibi bir kriz yaşamıyoruz. Bu kadar hatanın üst üste yapıldığı bir kulüpte aksinin yaşanması zaten beklenmezdi.

Alex’in oynattığı futbolun, aradan 8 hafta geçmesine rağmen hâlâ anlaşılmaması ve hücum anlamında her geçen hafta daha da geriye gitmemizin mantıklı bir açıklaması yok. Peki çözüm Alex’i göndermek mi? Kesinlikle değil. Sadece Alex’i göndermek, kulübün içinde bulunduğu sorunlar zincirini düzeltemeyecek maalesef.

Antalyaspor, futbolun içinden gelen profesyoneller tarafından yönetilmediği sürece, ya da en azından profesyonellerin karar alma süreçlerinde etkili olmadığı bir ortamda, bu kaos sezon sonuna kadar devam edecektir. Yönetimin camiayla olan iletişim kopukluğu ve yaşanan sorunlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmaması da tüm eleştirilerin onlara yönelmesine sebep oluyor. Oysa, düzgün bir iletişim kurarak camiaya bazı şeyleri anlatabilseler, belki de bu kadar eleştirilmezlerdi.

Neden bu şekilde hareket ettiklerini ve camianın taleplerini neden görmezden geldiklerini gerçekten merak ediyorum. Antalyaspor’da, başkandan en alt kademedeki çalışana kadar herkes bu kulübün emanetçisi. Kulübün gerçek sahipleri, yani taraftarlar, sevdikleri kulübün gidişatından büyük endişe duyuyorlar.

Umarım sihirli bir değnek değer de, yönetim bu hatalar zincirinden ve sistemsizlik girdabından çıkarak gereken adımları atmaya başlar. Çünkü ne kadar gecikirlerse, o girdaptan çıkmak bir o kadar zor olacak. Bunun farkındalar mı, gerçekten bilmiyorum.